28 Eylül 2015 Pazartesi

Araba Severler için Film Önerileri

Araba tutkunları için temasında araba olan filmler romantik, dram, macera ya da komedi kategorisinde olsun hiç fark etmez. Araba temalı filmler, araba sevenler için hız tutkularını doyurdukları filmler olmaktadır. İşlenen konudan ziyade arabaların yaptığı hız ve macera dolu sahneler dikkatleri çeker.

Araba tutkunlarının bu filmlerden etkilenmelerinin başlıca sebebi, film tekniklerinde motor sesinin vurgulayıcı bir şekilde kayıt edilip kullanılmasıdır. Ayrıca arabanın değişik açıdan çekilen görüntüleri ve sanki arabanın içindeymiş hissi yaratan sahneler ile izleyicileri araba fantezileri içine çekip götürmektedir.

Araba temasının işlendiği bu filmlerde ayrıca dikkat edilen nokta, araba parçalarının ve bakımının vurgulanmasıdır. Çünkü araba tutkunları arabalarının her bir parçasına tutku ile bağlılardır ve filmlerde bu sahnelerin işlenmesi araba severler için cezbedici olabilmektedir.

Araba Tutkusu Nedir? 


Araba tutkusu, arabaların motorlardan çıkardığı seslere hayran olma ile başlayıp, araba ile ilgili her konuya ilgi duymaya kadar devam eden bir hayranlık biçimidir. Arabalar konusunda hissedilen bu duygu, yalnızca araba tutkunları tarafından açıklanabilir ve yalnızca onlar birbirlerini en iyi şekilde anlayabilir.

Araba tutkunları için otomobilleri her konudan önce gelmektedir. Bozulduğunda bütün işi gücü bırakıp onun tamiratı ile ilgilendikleri gibi, bu esnada hobileriyle uğraşırmışçasına rahatlamaktadırlar. Arabalara böylesine bağlı olan kişiler için araba temalı filmlerin çok ayrı bir yeri vardır. Araba temalı filmlerde konu ne olursa olsun onlar için bir önemi yoktur ve bu filmleri defalarca izleyebilirler.

Araba Tutkunlarının En Sevdiği Filmler 


Şimdiye kadar gösterime giren ve araba tutkunlarının en çok beğendikleri filmler;


  • Street Racer filmi
  • Born to Race Serisi 
  • Fast and Fruis Serisi 
  • Taşıyıcı Serisi 
  • Kara Şimşek

Temalı Film Önerileri 


Araba tutkunu olup, bu temadaki filmleri izlemek isteyenler için en çok beğenilen filmler arasında şunlar yer almaktadır;

  • Gangsterin Kaderi 
  • Chitty Chitty Bang Bang 
  • Yıldırım Günleri - Days Of Thunder 
  • Herbie Rides Again – Herbie tekrar sürüyor 
  • Ronin 
  • Le Mans - Adamlar 
  • İtalyan İşi - The Italian Job 
  • Altın Parmak - Goldfinger 
  • İki Şeritli Asfalt Yol - Two-lane Blacktop 
  • Ölüm Noktası - Vanishing Point 
  • Quantum Of Solace 
  • Senin Gözlerin İçin - For Your Eyes Only 
  • Kanunun Kuvveti - The French Connection 
  • Taksi - Taxi 
  • Oyuncak Hikayesi - Toy Story 
  • Grease 
  • Get Carter 
  • Dirty Rotten Scoundrels 
  • High Society – Yüksek Sosyete 
  • Pik Lig Fenk 
  • Speed Racer 
  • Driven 
  • Red Line – Kırmızı Nokta 
  • Death Race – Ölüm Yarışı 
  • Death Race Two – Ölüm Yarışı İki 
  • Senna 
  • Tau Man Ji D 
  • Fast Track No Limits 
  • The Curciut 
  • Lev Stearkt – Sınırda Yaşayanlar 
  • İnitial D Final Stage 
  • Borning – Yarış • Days of Thunder 
  • Super Fast – Süper Hızlı 
  • Need For Speed – Hız Tutkusu 
  • Rush 
  • At Any Price – Ailem İçin 
  • Tokyo Drift 
Filmlerin izleyenler üzerinde bu kadar etkili olup yüksek oylar almasının sebeplerinin başında, film kurgularının kaliteli olması gelmektedir. Çekimlerde kullanılan teknikler ile araba sahnelerinin çok etkili bir şekilde montajlanmış olması da diğer sebeplerdir. Yapımcılar filmler hakkında yapılan röportajlarda; yüksek bütçeler ve dublörlerle hazırlanan aksiyon dolu sahnelerden sonra izleyicilerden gelen tepkilerin olumlu olması ile emeklerine değdiğini anlar. Yaptıkları iş ile gurur duyduklarını da ayrıca belirtir.

8 Ağustos 2015 Cumartesi

Sosyal İmleme Nedir?

İngilizcesi Social Bookmarking olan terim, ülkemizde sosyal imleme olarak bilinmektedir. Yabancı ülkelerde uzun yıllardan beri kullanılmakta ve ciddi önem verilmekte olsa da Türkiye’de geçmişi çok da eski değildir. Webmasterların seo yerine, semantik seo üzerine düşmeleri ve Google tarafından da olumlu karşılanmasıyla beraber; sosyal imleme siteleri öne çıkmıştır. Bu siteler, kullanıcıların birbirlerine önerdikleri site ve yazıları, bir çatı altında toplama vazifesi görmektedir.

Sitenizde yayınlanan bir yazının linkini ekleyip, ardından birkaç cümle ile açıklamasını yaparsınız; tüm tanıtım yazıları belli kategorilere göre sınıflandırılır. Yurtdışında bulunan openbuzz gibi siteler, sosyal imleme sitelerinin başında gelirken; ülkemizde Onedio sitesi en önemlileri arasında yer alır. Ancak; dünyada genellikle yeni haberler ve siteler takip edilmek için kullanılırken, Türkiye’de bu durum biraz daha farklı olup, kişiler kendi sitesinin reklamını yapmak amacıyla kullanır.

Sosyal İmleme Nedir?


Sosyal imleme, belli platformlar altında kişilerin birbirlerine önerdikleri yazıları toplaması olarak tanımlanabilir. Bu siteler altında, siz belli yazılar önerirsiniz ve farklı kişilerin önerilerini incelersiniz. İşin aslı, yazıları beğenen kişiler tarafından önerilen yazılar olsa da webmasterlar kendi sitelerinin tanıtımlarını yapmak için de kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta; sitede yer alan yazının tamamını yayınlamamaktır. Ya yeni bir yazı yazılmalı ya da sitenizde bulunan yazının bir kısmı eklenmelidir.

Sosyal İmlemenin Önemi?


Sosyal imleme, seo için önemli bir noktadır. Dışarıdan bakıldığında sitenizdeki yazıların beğenildiği anlamına gelir. Arama motorları ise beğenilen ve kullanıcıların işine yarayacağını düşündüğü yazıları üst sıralara taşıyarak, maksimum verim sağlamayı amaçlar. Bu nedenle, sitesinin üst sıralarda yer almasını isteyen her site sahibi, sosyal imlemeye mutlaka önem vermelidir.

Sosyal İmleme Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler 

 

  • Paylaşımları, aynı anda yapmamaya özen gösterin. Arka arkaya yapan imlemeler, işin doğallığını bozacaktır.
  • Direkt olarak sitenizin linkini değil, link kısaltma siteleri üzerinden değiştirdiğiniz linkleri paylaşın. Böylelikle hem siteniz spam olarak görülmeyecektir hem de sadece imleme sitelerinden değil; link değiştirme sitelerinde de backlink almış olacaksınız.
  • Her gördüğünüz sosyal imleme sitesi kaliteli değildir. Yalnızca boş linklerin paylaşıldığı siteler de az olmayıp, bu siteler size yarar değil zarar getirir. Bu nedenle her yazıyı maksimum 10 sitede paylaşıp, kaliteli siteler olmasına özen gösterin. Paylaşım öncesinde sitenin içeriğini ve paylaşımları incelemeniz size bir fikir verecektir. Ayrıca sosyal imleme sitesinin yaşı ve alexa değerlerini de kontrol edebilirsiniz. 

Sosyal İmleme ve Seo


Sosyal imleme, sitenizin Google tarafından çok daha değerli bir yere yerleştirilmesine katkı sağlayacaktır. Kaliteli sosyal imleme sitelerinde yer alan yazılar, kısa süre içerisinde indekslenir. Bu nedenle, yazılarınızı mümkün olduğunca yayınladığınız gibi bir sosyal imleme sitesinde yayınlamalısınız. Zaman içerisinde farklı sitelerde de yayınlamanız ve aralarında zaman bırakmanız, daha doğal bir hava yaratmanızı sağlayacaktır.

Yaptığınız paylaşımlar sonucunda yalnızca ana sayfanız değil; alt sayfalarınızda güçlenecek, kaliteli sitelerden backlink almış olacaktır. Bu durum ana sayfanızı güçlendirerek, kelimenizde yükselmenizi sağlayacaktır.

Sosyal İmleme Eklentileri


Çok sayıda sosyal imleme eklentisi vardır. Bu eklentilerin çalışması için öncelikle sosyal imleme sitelerine üye olmalısınız. Ardından, sitenizin admin panelinden eklentiyi yüklemeli ve etkinleştirmelisiniz. Sosyal imleme sitelerindeki hesaplarınızı eklenti üzerinde aktifleştirmeli ve ayarlarını yapmalısınız.

Bu işlem sonucunda, yazınız yayınlandığı gibi onlarca site üzerinde paylaşılacaktır. Ancak unutmamalısınız ki eklentilerle yapılan işlemler, hiç de doğal olmayacaktır. Arama motorları bu durumu mutlaka fark edecek ve sitenizin istediğiniz yere gelmesini engelleyecektir. Bu nedenle, mümkün oldukça paylaşımları manuel yapmaya çalışın.

31 Temmuz 2015 Cuma

Teknolojide Tasarımın Önemi Nedir?

Teknoloji, günlük hayatın bir vazgeçilmesi haline gelmiştir. Birden fazla tanımı bulunan teknoloji, her türlü etkinliğin içerisinde yer almaktadır. Bir konser alanından miting alanına kadar, çamaşır yıkamaktan iletişim yollarına kadar, her alanda teknoloji bir gereksinim haline gelmiştir. Teknolojik aletler, insan hayatının kalitesini arttırmasıyla zamandan kazanmak için önemlidir. İnsan gücüyle yapılan birçok iş, artık makineler aracılığıyla kolaylaşmıştır.

Teknolojide tasarımın yeri oldukça büyüktür. Teknolojik tasarım yaparken; farklılık, yenilik, yaratıcı düşünme ile ortaya koyulur. Artık okullarda ders olarak görülen teknoloji ve tasarım dersi çok küçük yaşlardaki çocuklara gösterilmektedir. Teknoloji çağında doğan ve teknoloji ile büyüyen gençler, birer teknoloji kurduna dönüşmüştür. Teknoloji tasarım dersinde de teknoloji üzerinde yapılan uzman tasarım projelerinde de kişilerin lider olma isteğini arka planda tutması gerekmektedir. Çünkü teknoloji tasarımı yaparken en önemli olan yaratıcı olabilmektir. Bu nedenle liderlik ikinci planda tutulurken; yeni düşünceler, yaratıcı düşünceler ön planda olmalıdır.

Teknoloji Nedir? 


Birçok tanımı bulunan teknolojinin her tanımı, eğitim ile ilişkilendirilmiştir. Teknoloji hayatı büyük ölçüde kolaylaştırmıştır. Sanayi devrimi ile başlayan teknolojik gelişmeler ilk başlarda insanların iş kaybına uğramasına yol açsa da artık yeni iş sahaları ortaya çıkarmaktadır. Teknoloji insan gücünün yetmeyeceği noktalarda kullanıldığında ve faydalı olmak amaçlandığında yararlı bir yeniliktir. Fakat olumlu amaçlar dışında kullanıldığında, zararlı ve oldukça tehlikeli olabilir.

İnternet, teknolojinin en büyük nimeti olarak tanımlanabilir. Bu nedenle internet kullanımı gitgide yaygınlaşmıştır. İnternet kullanırken kurallara ve prensiplere bağlı kalındığında oldukça faydalı, insanların oturarak para kazanabileceği ve evinden kendini geliştirebileceği bir araçtır. Teknolojik aletler yaydıkları radyasyon nedeniyle insan sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle teknoloji kullanımında dikkatli olunmalı, özellikle internet dünyasında özel bilgiler paylaşılmamalı. Yatak odalarında da radyasyon yayan cihazlar bulundurulmamalıdır.

Teknoloji ve Tasarım Dersinin Amacı 


Teknoloji oldukça hızlı ilerlemektedir. Bugün çok yeni olan bir teknolojik alet, bir hafta sonra eskimektedir. Bu nedenle teknolojiyi takip etmek zorlaşmıştır. Ortaokullarda okutulan teknoloji ve tasarım dersinin amacı, öğrencilerin teknoloji ile bütünleşmiş tasarımlar yapabilmelerini amaçlar. Öğrencilerin hızla değişen teknolojiye ayak uydurabilen bireyler olabilmesini amaçlamaktadır.

Teknolojide Tasarımın Önemi 


İş dünyasında teknolojinin önemi göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Herkes teknolojiye dayalı aletleri kullanarak ekonomi ve ticaret dünyasında kendine bir pay almak için çabalamaktadır. Bu kurtlar sofrasında, her gün on adım daha ileriye giden teknolojiyi yakından takip ederek pastadan en büyük payı kapma yarışı şirketler arasında devam etmektedir. Yemek siparişinden, uçak biletine kadar her şey teknoloji aracılığıyla temin edilmeye başlanmıştır. Teknoloji okuryazarlığı ve teknolojik tasarım yapabilmek bu noktada önemli bir yere gelmiştir.

Ülkenin kalkınması; ileri seviyelere ulaşması için, çocuklara daha iyi bir ülke bırakmak için teknoloji sistemleri ve tasarımı önemlidir. Tasarım denildiğinde, akılda canlanan biçim düşünülmektedir. Giysilerde bile tasarım, teknoloji sayesinde yapılmaktadır. Bu nedenle teknoloji tasarımında elde bulunan kaynaklar en iyi şekilde değerlendirilmelidir. Teknolojide tasarım uygulaması yapılırken en önemli olan yaratıcı güçtür. Ne kadar yaratıcı olursanız o derece iyi teknolojik tasarımlar ortaya koyulmaktadır. Bu nedenle teknolojide tasarım yapılırken, en üst düzeyde hayal gücü kullanılmalı, düşünceler sınırlandırılmamalı, tek başına değil grup çalışmaları daha etkili olmalıdır.

Grup çalışmalarında teknoloji tasarımı yaparken lider belirlemek, çalışmaları kısıtlar. Bu nedenle lidersiz tam bir takım olarak, ortaya ortak ve en üst düzeyde ürün koymak amaçlanmalıdır. Bu amaç doğrultusunda birçok yaratıcı fikrin birleşiminden teknolojik anlamda doğaüstü tasarımlar ortaya çıkmıştır.

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Sosyal Medyadan Nasıl Para Kazanılır?

İnsanların büyük bir bölümü, sosyal medyayı hayatının merkezine oturtmuş durumda. Bilgisayarlar üzerinden kullanılan sosyal medya siteleri, daha çok akıllı telefonlar nedeniyle kullanılmaya başlanmıştır. Yaşı kaç olursa olsun, neredeyse tüm insanların elinde bulunan akıllı telefonlar ve mobil internetler sayesinde, kişiler her anını bu sitelerde paylaşmakta ve farklı kişileri takip etmektedir. Bu kadar fazla kullanılan siteler üzerinden para kazanmak isteyen de pek çok kişi bulunmaktadır.

 Ek bir gelir elde etmeniz için, size büyük bir kapı açacak olan Facebook, Twitter, Instagram gibi siteler için güvenilirlik en önemlisidir. Hesaplarınız üzerinden yapacağınız herhangi bir güven kırıcı hareket sonucunda, tüm gelirinizi kaybetme riskiniz bulunmaktadır. Bu nedenle; her ne şekilde gelir elde ediyor olursanız olun, kimseyi mağdur etmemeye ekstra özen göstermeniz gerekmektedir. Ayrıca unutmamalısınız ki oturduğunuz yerden para kazanmanız mümkün değildir. Sosyal medyadan para kazanmak için de mutlaka çaba göstermelisiniz.

Facebook ile Para Kazanma 


Facebook üzerinden para kazanmak için; geniş bir arkadaş kitlesi sahibi olmanız gerekmekte. Öncelikle bir profil açarak başlamalısınız. Dikkat etmeniz gereken nokta; fake olarak açtığınız profillerin bir süre sonra kapanabileceği. Geniş bir arkadaş çevresi sahibi olduktan sonra hesabınız kapanırsa ciddi anlamda üzülürsünüz. Bu nedenle, gerekirse nüfus cüzdanınız aracılığıyla onaylamanız gereken bir hesap açınız.

Açtığınız hesap yardımıyla, farklı sayfalar ve gruplar oluşturun. Bu grupları oluştururken, empati yapın ve takip edilebilecek gruplar olmasına özen gösterin. Yemek tarifler, zayıflama, komik sözler, eğitim gibi alanlardaki sayfalar en çok ilgi görenlerin başında gelir. Bu sayfalarda düzenli ve ilginç paylaşımlar yapıp, farklı sayfalarda tanıtımlar yardımıyla beğenen kişi sayısını arttırın.

Sayfanızın beğenisi arttıktan sonra, size çeşitli sitelerin sahipleri tarafından teklifler gelecektir. Örneğin; yemek sitesi olan bir kişi, sitenin reklamını yapmanız için size ücret teklif edecektir. Ayrıca; satış ortaklığı adı verilen yönteme, çeşitli siteler aracılığıyla başvurabilirsiniz. Böylelikle, sayfalarınızda ürünlerin reklamını yaparak; satış yapıp, karı alabilirsiniz. İşin en güzel yanı ise ürünlerin alımı ve gönderimi ile uğraşmamanız ve yalnızca aracı olmanız.

Twitter ile Para Kazanma 


Twitter ile para kazanmak için fenomen bir hesaba sahip olmanız önemli. Bunun için; en önemlisi yaratıcı tweetler atmak. Unutmayın; önemli olan farklılık. Ardından, kişileri takip edin ve tweetlerini retweet yapın. Böylelikle fark edilmenizi kolaylaştırın. Sizi takip eden ve tweetlerinizi retweetleyen kişilerin sayısı arttığında, çeşitli firmalar size teklifte bulunacaktır. Ürünlerinin reklamlarını yapmanız için teklifler alacağınız gibi, sizin aracılığınızla yapılan her ürün için de belli bir miktar alabilirsiniz. Önemli olan; reklam miktarını arttırarak, takipçilerinizi kaybetmemek. Bu nedenle de aldığınız reklamlar için çok düşük fiyatlar söylememeye bakın.

Instagram ile Para Kazanma 


Instagram, son zamanlarda ürün satışı için en yaygın kullanılan platformu. Daha çok kadınlar tarafından kullanılması, kadınlara yönelik ürünlerin satışının yapılmasına neden oluyor. Bu platform üzerinden satış ortaklığı yerine kendiniz satış yapabilirsiniz. Örneğin; 100 adet dantelli çorabın tanesini 50 kuruş-1 TL arasına alıp, 5 TL üzerinden satabilirsiniz. Ayrıca; yalnızca alıp-satma işi için değil, kendi el emeklerinizi satmak için de kullanabilirsiniz.

Yeteneğinize güveniyorsanız, evde çeşitli el işleri yapabilirsiniz. Boyama yardımıyla yapılan cupcake desenli baharatlık ve kavanozların ciddi bir alıcı kitlesi var. Bunun yanı sıra, örgü veya dantel örebilir, hatta yemek yapabilirsiniz. Kutlamalar ve toplantılar için ev hanımlarının kurabiyelerini tercih eden pek çok insan var. Öncelikle göndereceğiniz birkaç tanıtım kurabiyesi, tanınmanız için size yardımcı olacaktır.

9 Temmuz 2015 Perşembe

Narsist Kişilik Bozukluğu Nedir?


Narsist kişilik bozukluğu olan kişiler, çevrelerinde egosu yüksek olarak tanımlanabilir. Psikolojik bir rahatsızlık olan bu durum ilerlediği takdirde başka rahatsızlıklara da yol açmakla birlikte, çevresindekilere hayatı zehir edebilir. Narsist kişilik bozukluğuna sahip kişiler çevreleri tarafından sürekli şımartılmak, takdir edilmek isterler. Çevresindeki kişilerin kendilerinde olmayan bir şeylerini, başarılarını kıskanabilirler. Böyle bir durumda çevresindekilerin de kendisini kıskandığını düşüneceklerdir.

Kendini beğenmiş, kendini herkeste üstün gören kişilerin çoğunda Narsist kişilik bozukluğu görülmektedir. Aslında Narsist kişilik bozukluğunun altında derin bir özgüvensizlik yatmaktadır. Dış dünyaya aslında olmadıkları bir kişi olarak görünmeye çalışırlar. Sürekli ego tatmini yapma ihtiyacı hissederler. Oldukça alıngan ve tahammülsüz bir yapıya sahiptirler. İçlerinde yaşadıkları özgüvensizliği bastırarak kendisini oldukça üstün gören, aşırı kendini beğenmiş bozuk bir karakter ortaya koyarlar. Narsist kişilik bozukluğu olan kişiler tedavi ile bu durumdan kurtularak kendilerinde bastırmış oldukları özgüvenlerini geri kazanabilirler.

 Narsist Kişilik Bozukluğu Nasıl Saptanır? 


Eğer kendinizde veya çevrenizde görüştüğünüz bir kişide Narsist kişilik bozukluğu olduğunu düşünüyorsanız, aşağıdaki maddeleri inceleyin. Eğer kişiler bu özellikleri gösteriyorsa; muhtemelen narsist bozukluğu vardır.

  • Bu kişiler her zaman en iyi olduklarını düşünürler, onlara göre çevrelerindeki insanlar her zaman onlardan aşağı seviyede olup, her şeyi yalnızca kendileri bilirler. Bu düşüncelerini de çevredekilerini kırıcı şekillerde küçümseyerek belli ederler. 
  • Kendilerini aşırı derecede güzel ya da yakışıklı görürler. En zeki kendileridir, herkes onları sever. Olur da birileri tarafından sevilmediğini hissederlerse, dünyaları başlarına yıkılır. 
  • Narsist olan bir kişi, her zaman en iyisini hak ettiğini düşünür. Tedavi olduğu doktor, eğitim aldığı öğretmen ya da alışveriş yaptığı mağazadaki ilgili kendilerine diğer insanlardan farklı davranmalıdır. Çünkü bu kişiler özelken; onların dışında kalan herkes sıradandır. 

Narsist Kişilik Bozukluğu Ne Gibi Durumlarda Ortaya Çıkar? 


Narsist kişilik bozukluğunun en önemli sebebi özgüvensizliktir. Çevresine karşı aşırı alınganlık, tahammülsüzlük göstermektedir. Övgüyle beslenen psikolojik bir rahatsızlık olduğu için oldukça çok çalışırlar, aşırı hırslı insanlardır. Narsist kişilik bozukluğu gösteren kişiler, en küçük başarılarını bile yükselterek başkalarının hayattaki başarılarına karşı kıskançlık sergilerler. Bu durum yakın çevresi olan ilişkilerini olumsuz etkiler ve çevresindeki kişileri kaybetmelerine yol açabilir. İyi evlerde oturmak, pahalı arabalara binmek, yüksek statüde bulunan kişilerle arkadaşlık kurmak, diğer insanları küçük görmek gibi çabalar içerisine girebilirler.

Çocukluk zamanında ya da ergenlik döneminde ortaya çıkan ailevi baskı vb. durumlarda Narsist kişilik bozukluğu ortaya çıkabilir. Kişi yaşı ilerledikçe Narsist kişilik bozukluğu belirtilerini daha net bir şekilde göstermektedir. Narsist kişilik bozukluğu kendi içinde yapıcı ve yıkıcı olarak ikiye ayrılır. Yapıcı olan Narsist kişilik bozukluğu yararlı, alkışa alışık, sürekli başarılar elde eden bir kişilik oluştururken, yıkıcı Narsist kişilik bozukluğu kötü sonuçlar doğurabilir, çevresinde bulunan insanlar içinde tehlikeli bir durumdur. Bir örnek vermek gerekirse, yapıcı Narsist kişilik Atatürk, yıkıcı Narsist kişilik Hitler olarak örneklendirilebilir.

Narsist Kişilik Bozukluğu Tedavisi 


Kendinizde Narsist kişilik bozukluğu olduğunu düşünüyorsanız, büyük ihtimal değilsiniz. Çünkü Narsist kişilik bozukluğu olan kişiler kendi içlerinde ciddi sorunlar yaşarlar. Kendilerini en yüksek yerlerde görürler ve bir kişilik bozukluğu rahatsızlığını asla kabul etmezler. Eğer çevrenizdeki bir kişiyi Narsist olduğunu düşünüyorsanız bir şekilde bir uzmandan yardım alması konusunda yönlendirmelisiniz. Narsist kişilik bozukluğu olan kişiler sürekli yükseltilmek istedikleri için çok fazla hayal kırıklığı yaşarlar. Bu durum depresyon belirtilerini ortaya çıkarır. Depresyon şikayeti ile gittiği uzman tarafından yapılan gözlem sonucunda Narsist kişilik bozukluğu olduğunu öğrenebilir.

1 Temmuz 2015 Çarşamba

İstanbul’un Tarihi Camileri

İstanbul, kültür ve sanatın başkenti olarak anılmaktadır. İstanbul’da birbirinden güzel ve değerli birçok tarihi cami bulunmaktadır. Türk mimari sanatında önemli bir yer edinmiş olan camilerin İstanbul’da birçok değerli örneği yerli ve yabancı turistlerin ziyaret mekanı haline gelmiştir.

İstanbul’da bulunan tarihi camilerinin bazılarının 2, hatta üç farklı ismi vardır. Bu camilerin en bilindik örnekleri, İstanbul deyince ilk akla gelenler arasında Fatih, Eyüp, Sultanahmet, Süleymaniye cami yer almaktadır. İstanbul’da bulanan tarihi camilerin takımı belediyeler tarafından gerçekleştirilmektedir. İstanbul Valiliği, İstanbul İl Müftülüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı İstanbul’da bulunan tarihi ve değerli camileri yerli, yabancı turistlerin ziyaret etmesi için ziyaret saatleri düzenlemiştir. Genel olarak camiler sabah 8.30’da turist ziyaretine açılmakta kapanış saatleri 17.00 ile 19.00 arasında değişkenlik göstermektedir. Bazı büyük camiler Cuma günleri Cuma namazı nedeniyle öğleden önce ziyarete kapalıdır. Cuma günü Cuma namazı için gelen cemaatin dağılmasıyla birlikte ziyarete açılır.

Sultanahmet Camii 

 


Sultanahmet Camii, iç dekorunda mavi renk ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Bu nedenle yabancı turistler arasında Sultanahmet Camii “Mavi Camii” olarak bilinmektedir. 1609-1616 yılları arasında Sultan 1. Ahmet tarafından inşa ettirilmiş olan Sultanahmet Camii, görkemli bir görünüşe ve içyapısında kullanılan süslemeler, mermer ve fayanslar ile büyüleyici bir atmosfere sahiptir.

Süleymaniye Camii 

 


Türk ünlü isimlerinin arasında yer alan ve tarih kitaplarında örnek yaşantısı ile romanlara bile konu olan Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Süleymaniye Camii İstanbul’da bulunan önemli camiler arasında yer alır ve oldukça ünlüdür. Her yaştan kişinin bildiği Süleymaniye Camii, Türk mimari tarihinde de önemli bir yere sahiptir. İçersinde geniş bir bahçesi, 4 medresesi, hamamları ve hastaneleri bulunmaktadır.

Yeni Camii 

 

Aslında oldukça eski bir camiidir. 400 yaşında olduğu düşünülmektedir. Osmanlı mimarisinin estetik ve modern dokunuşlarını üzerinde bulunduran Yeni Camii'nin, şu günlerde dahi eski olduğu anlaşılmamakta oldukça modern ve yeni durmaktadır. Bu nedenle yerli, yabancı turistler arasında Yeni Camii ismiyle anılmaktadır. Mimar Sinan’ın öğrencilerinden Mimar Davut Ağa’nın tasarladığı caminin inşasında İznik çinileri, altın ve mermer kullanılmıştır.

Fatih Camii 

 


İstanbul’da bulunan en büyük tarihi camilerden biridir. Fatih Sultan Mehmet’in emriyle inşa edilen Fatih Cami, İstanbul’un en yüksek tepesinde yer almaktadır. Bu cami inşa edilirken, 1453’te gerçekleşen İstanbul’un Fethi’nden sonra Ayasofya Kilisesi’nden daha görkemli olması amaçlanarak yapılmıştır. 1771 yılında restore edilerek bugünkü görüntüsüne kavuşmuştur. Fatih Sultan Mehmet’in türbesi de Fatih Camii’nde bulunmaktadır.

Eyüp Camii 

 


Şehir duvarlarının dışında inşa edilen Eyüp Camii, Fatih Sultan Mehmet’in emriyle inşa edilmiş ve Eyüp El Ensari’nin adı verilmiştir. İstanbul’da bulunan camiler içerisinde en kutsal sayılan camiidir. Görüntüsü diğer camiiler kadar gösterişli olmasa da Hz. Muhammed’le bulunan bağından dolayı kutsal sayılmaktadır.

Büyük Selimiye Camii 

 


Üsküdar’ın Selimiye ilçesinde, Selimiye Kışla’sının yanında yer almaktadır. Sultan 3. Selim tarafından yaptırılmıştır. Mimarı bilinmeyen Büyük Selimiye Camii içerisinde hünkar kasrı, sübyan mektebi, muvakkithane, çeşme ve sebil yer almaktadır.

Büyük Mecidiye Camii 

 


Büyük Mecidiye Camii, İstanbul’da boğaz manzarasının en güzel izlenebileceği noktada bulunmaktadır. 1853 yılında Sultan Abdülmecit tarafından emredilerek Nikoğos Balyan tarafından inşa edilmiştir. Zarif bir yapısı olan Büyük Mecidiye Camii, barok stili kullanılarak inşa edilmiştir.

Mihrimah Sultan Camii 

 


Mihrimah Sultan Camii, Mimar Sinan tarafından Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan adına inşa edilmiştir. Mihrimah Sultan Camii mimarisiyle büyülediği kadar hikayesi ile de herkesi etkilemektedir. Mimar Sinan Mihrimah Sultan’a aşıktır. Mihrimah isminin kelime anlamı Farsça’da güneş ve ay anlamına gelmektedir. Mihrimah Sultan için yapılan bu camiinin yer seçimini Mihrimah Sultan Mimar Sinan’a bırakmıştır. Bu camii için Mimar Sinan Üsküdar’ı seçer. Aradan 14 yıl geçtikten sonra Mihrimah Sultan kendi adına bir camii daha yapılmasını ister. Bu camiinin inşası da Mimar Sinan’a verilir. Mimar Sinan bu camii içinse Edirne Kapı’yı belirler. Mihrimah Sultan’a olan aşkını o zamanlar Mihrimah Sultan’dan yaşça büyük ve evli olan Mimar Sinan dillendiremediği için bu iki camiye gizler. Bu iki camide yatan sır, Mihrimah Sultan’ın isminin anlamına ithafen yılın sadece Nisan ve Mayıs aylarında birkaç gün, bir caminin arka cephesinden güneş batarken diğerinden ay doğmaktadır.

30 Haziran 2015 Salı

İnternet Hız Testi Nasıl Yapılır?

Kullandığınız internetinizin hızı zaman zaman beklediğinizin altında kalabilir. İzlemeye çalıştığınız bir filmi indiremeyebilir, almaya çalıştığınız önemli bir maili almakta gecikebilir, ödev veya iş için yapmanız gereken bir araştırmayı yapamayabilirsiniz. Bu değişen hız, internet servis sağlayıcınızın yaşadığı arızalar nedeniyle olabileceği gibi, kullandığınız cihazınızla ilgili olabilir veya gün içinde bazı saatlerde aynı servis sağlayıcıyı kullanan diğer abonelerin de yoğun olarak interneti kullanılmasıyla “adil kullanım” gibi bir sebeple yavaşlama yaşanabilir.

Kullandığınız internetin yavaşlama sebebinin kullandığınız cihaz olup olmadığını anlamanızın yolu, internetinizin hızını kullandığınız cihaz vasıtasıyla ölçmek olabilir. Çünkü hızı ölçmek, hattınıza gelen internetin hızını ve kalitesini görmenizi sağlar. Hızı ölçtüğünüzde, yavaşlık veya arıza gibi bir aksaklık görmüyorsanız, cihazınızdaki bir sorun nedeniyle hızın düştüğünü anlayarak, çözüme giderken cihaza odaklanabilirsiniz.

Hız Testi Yöntemleri


  • İnternet servis sağlayıcınızın resmi sitesini açınız. Abonelik işlemlerini yaparken size verilen abone numarası ve şifreniz ile siteye giriş yapınız. Giriş yaptıktan sonra, abone işlemlerinin yer aldığı bölüme giriniz. Menüleri inceleyerek, hız testinin yapıldığı bölümü bulunuz. Şimdi hızınızı test ederek, size vaat edilen hızın, cihazınıza gelen hızla aynı olup olmadığını görebilirsiniz. 
  • Bir diğer yöntem ise sadece hız testi yapmak için kurulan ve dünya çapında oldukça sık ve yoğun kullanılan hız testi sitelerini kullanmaktır. Arama motoruna “Hız testi” veya “Speed test” yazmanız halinde, karşınıza bu konuda kurulmuş siteler çıkacaktır. Bu siteler; zaman zaman kısa bir videoyu indirmenizi isteyerek, indirme işlemi sırasında hızınızı test edebilir ya da benzer uygulamalar ile interneti kullandığınız anda cihazınıza gelen internetin hızını tespit edebilir. Bu siteleri kullanırken, indirmeniz istenen video veya benzeri uygulamaların virüs içerebileceğini unutmayınız. Bu yüzden, bilinmedik bir siteyi kullanmak yerine yaptığınız arama sırasında, yorumlara da dikkat ederek, güvenli siteleri kullanmaya çalışınız.

     

     Akıllı Telefonlar ve İnternet Hızı


3G teknolojisinin yaygınlaşması ve akıllı telefonların kullanım oranlarının artması ile birlikte, hız testi yapan Android ve IOS tabanlı uygulamalarda kullanılmaya başlanmıştır. WI-FI denen kablosuz interneti, akıllı telefonunuz vasıtasıyla kullanıyor olsanız bile bu uygulamalar sayesinde, kullandığınız internetin hızını tespit edebilirsiniz.

Genellikle bu uygulamalara, cihazla birlikte gelenler arasında bulunmadığından, satın alarak indirebileceğiniz gibi ücretsiz uygulamaları da kullanabilirsiniz. Diğer internet kullandığınız cihazlarda olduğu gibi virüslü içerikten korunmak, dikkat edilmesi gereken ilk konulardan biridir.

Çözüm Önerileri 

  • Servis sağlayıcınızın size sunduğu bilgilere bakarak, aldığınız hizmette “Adil kullanım kotası” olup olmadığını öğreniniz. Eğer var ise kotanıza uygun davranmak, internet hızınızı istediğiniz düzeyde tutmanızı sağlayacaktır. Kotayı aşmanız durumunda, ödediğiniz ücret artmasa bile, aldığınız internet hızınızın yavaşlamasına sebep olacaktır. 
  • İnterneti kullandığınız cihazın, sık sık kontrollerini yapınız ve açık olan diğer programları kapatınız. Bazı programlar, sizin kullanmanızı veya izin vermenizi beklemeden, internet bağlantısı sağlandığı anda, interneti kullanmaya başlar ve bu programlar çoğu zaman arka planda çalıştığından, ilk bakışta fark edilemeyebilirler. 
  • Wi-Fi veya 3G yöntemli bir internet kullanıyorsanız, bulunduğunuz yer çekme alanının dışında kalmış olabilir. Bazen sadece yer değiştirmek bile, aldığınız internet hizmetinin hızını değiştirebilir. Cihazınız vasıtasıyla hızınızı test ediniz. Düşük bir hız gördüyseniz, cihazınızı alarak yer değiştiriniz ve testinizi yeniden yapınız. Bu şekilde istediğiniz hızda internete kavuşmanız olası bir durumdur. 
  • Smart TV’lerde de hız testi yapacak uygulamalar yoktur genellikle ve bu uygulamalar TV’ye yüklenemez. En uygun yöntem, direk TV’ye bağlı olan interneti çıkararak bilgisayara takmak ve testi yapmak olabilir.

26 Haziran 2015 Cuma

Forex Piyasasında Nelere Dikkat Etmeli?


Forex’te dikkat edilmesi gereken pek çok ayrıntı var ve hata yaparak yani para kaybederek öğrenmek istemeyeceğiniz türden konulara değinmek istiyoruz. Deneme hesapları bunun için var ve kaldıraç oranlarındaki farklılık sizlerin 1 pips başına ne kadar kazanç ya da kayıp elde etmenize olanak tanımaktadır. Bu nedenle demo işlemlerinizde hangi enstrümanın kaldıraç oranının ne kadar olduğuna, ana paranızı devamlı artırarak kullanabilmeniz için ne kadarlık payını riske atmanız gerektiğini (en fazla %5), ertesi iş gününe işlemler sarkacak ise swap oranlarının artı ya da eksi maliyetli olup olmadığının kontrollerine dikkat etmelisiniz.

Yatırım Miktarı Ne Kadar Olmalı? 


100 dolar yeterlidir ve daha yüksek rakamları düşünüyorsanız, sanal hesaplarda başarılı bir grafik çizdiğinizden emin olmalı ve gerçek paranız ile de aynı istikrarın devamını sorgulamanızı öneririz. Sanal para ile gerçek para yönetimi arasında psikolojik faktörler farklı olacağı için aynı başarıları elde etmek biraz zorlaşabilir.

Aracı Kurum Seçimi 


SPK lisanslı olmasına özen verin ve Türkiye’de ofisi olan her Forex broker firmasında yetki belgesi vardır. Lakin SPK sitesinden siz yine de incelemelerde bulunun. Alış ve satış aralık farklılığı olan nitelenen spread farklılıklarının çok düşük olmasına dikkat edin. Eur/Usd 3-4 pips çok yüksektir ve bazı kurumlar 1 pips altında bile pozisyon açmanızı sağlayabilir. Spreadlerin dinamik değil sabit olmasına dikkat edin. Aracı kurum seçiminde karar kılsanız bile başlangıç depozitosu minimum tutar ile olmasını öneriyoruz. Firma ile beklentileriniz uyuştukça yeni yatırım miktarına geçebilirsiniz.

Maksimum Lot Miktarı 


Her 100 dolarlık bakiye için maksimum 0.01 lot hacim oluşturduğunuzu ve her 1 pipsin ortalama 0.10$ civarına denk geldiğini düşünün. 50 pips zarar olsa bile 5 dolar yani %5 anapara erimesi meydana gelir ve çok yüksek bir rakam değildir. 0.05 lot hacim oluşturduğunuzda 50 pips 25 dolar zarar yani %25 olarak yer alacaktır. İşlem hacimleriniz ne kadar küçük olursa, bir o kadar mantıklı yönetebilir ve gereksiz panik yapma olasılıklarınızı indirebilirsiniz.

Tuzaklara Dikkat Edin 


Forex’te 200 pips düşüş yapan bir paritede toparlanma çabaları her zaman olabilir ve o düşüşün zirve noktasını geçmediği sürece satış baskısı kısa vadede devam ediyor demektir. Ne zaman 50 pips kadar yükseliş olsa genelde birkaç short pozisyonun kapanmasından oluşan tepkiler olarak değerlendirilmeli. Sert düşüşlerde, biraz yükselmesini beklemek ve pozisyonun tekrar satış baskısı şeklinde hissedildiğinde işleme girmek size belki kazanç sağlayabilir. Lakin tam tersi yani 200 pips düşüşten sonra 50 pips tepki yükselişinde siz alış emri veriyorsanız, risk oranınız biraz daha artmış demektir ve piyasa yapıcıların uyguladıkları tuzaklardan birisi budur. Trendin rüzgar yönünde kalmalı ve bu türdeki örnekleri deneme hesaplarında canlı veriler eşliğinde bularak denemeler yapmalısınız. Tuzaklardan ne kadar hata payı çıkarabilirseniz, mantıklı karar almak bir o kadar yerinde olacak ve geçmişteki benzer oluşumları inceleyerek biraz daha hızlanmanız olasıdır.

22 Haziran 2015 Pazartesi

Kişisel Bütçe Nasıl Hesaplanır?

Kişisel bütçe hazırlanmasının örneğini sizlerle paylaşacağız ve yaptığınız harcama hatalarını da sizlere anlatmak istiyoruz. Öncelikle evinizin her alanda ihtiyacı olabilir ve yeni mobilya takımı, yeni bilgisayar, yeni cep telefonu, buzdolabı değişimi gibi aralarında en acil olanı ile başlamalısınız. Yapılan hatalardan biri çok sayıda ürünü tek bir ay içinde satın almak ve taksit ödemelerinde önlerindeki yaklaşık 12 ay boyunca sıkıntı yaşamaktır. Konunun içine işten çıkartılma ya da gelirlerde azalma girince, arkadaşlarınızdan borç almak kaçınılmaz olabiliyor. Önümüzü net olarak görebilmeliyiz ve biraz da gelir kısmındaki sınırdan gider anlamında uzak durmaya çalışmalıyız.

Kişisel Bütçe Nedir? 


İlerleyen aylarda ne kadar getiri yani maaş kazanacağımız genelde bellidir. Araya zam farkları gelirse, zaten tabloyu güncellersiniz. Asıl mesele giderlerin gidişatını ayarlamaktan geçmekte ve mümkünse gelirleri artırıcı ek formüller üzerine yoğunlaşmaktan geçmektedir. Yani tasarruf miktarlarına odaklanmalı ve bunu birazdan anlatacağımız tekniklerle değerlendirebilmeliyiz. Su, telefon, internet, elektrik kullanımı önlemler alınırsa fatura rakamları düşürülebilir. Örneğin, akşam sadece mutfağınızdaki sigorta açık kalsın ve geriye kalan tüm sigorta kısımlarını kapatın. Günün yaklaşık 8-10 saati tasarruf yapacaksınız ve her sene 100 TL miktarından fazla sırf elektrikteki bu hamle ile tasarruf sağlayabilirsiniz. Ayrıca elektrik faturalarını şişiren bir diğer ayrıntı ise kullanım miktarınızın yüksek olmasıdır. Doğal olarak çarpan değeri de yüksek oluyor ve çeşitli yüzdeler, diğer giderler işin içine girince fatura şişiyor.

Kişisel Bütçe Hazırlanması Nasıl Oluyor? 


Önünüze tertemiz bir kâğıt alın ve ortadan ikiye bölün. Sol kısımlar gelirleri temsil eder ve 12 ay boyunca ne kadar gelir elde edebileceğinizi buraya yazıyorsunuz. Maaşınız, varsa kira geliriniz, part-time çalışan varsa getirisini mutlaka ekleyin. Sağ kısmına da aynı mantık ile 12’ye bölerek harcamalarınızı yazmalısınız. Gelecek ay ne kadar elektrik, su, doğal gaz ödemesi yapacağınızı tam olarak kestiremeyebilirsiniz; lakin geçmiş aylara ilişkin rakamlar size mutlaka yön gösterecektir. Kredi kartı ödemelerinizin gelecek aylarda neler olabileceğini öngörün. Ayrıca siz harcama yapmazsanız ya da “her ay en fazla 150 TL harcama yapacağım” şeklinde kural koyarsanız biraz daha disiplinli iş ortaya çıkmış olur.

Gelir ve gider arasındaki farkı bulun ve net rakam oldukça düşük ise bunu artırmaya çalışın. Yani ayda 100 TL birikim pek bir şey ifade etmez, üstelik ayda 2.000 TL maaşınız varsa tasarruf yok gibi bir şeydir. Bazı ev aletlerini kullanmayı bırakmanız, elektrik faturasını düşürecektir. Banyo alışkanlıklarınızı belli bir periyoda eklemek, yani duştan feragat etmek size faydalı olabilir. Her ay mutlaka artırabildiğiniz kadar para biriktirmeye çalışın ve bunları örneğin, ayda 500 TL gibi rakamlara ulaşınca bireysel emeklilik sistemi için kullanabilirsiniz. Getirisi ilerleyen senelerde oldukça güzel olabilir. 300 TL miktarı ile Forex hesabı oluşturabilir ve yatırım yapabilirsiniz. Bazen ana para korumalı formları düzenli olarak satın almak da mantıklı olabilir. Yeter ki para biriktirin, önünüzde çok sayıda yatırım alanı var.

15 Haziran 2015 Pazartesi

İş Hayatı ile İlgili En İyi 5 Film

İş hayatına başlandığında kafasında birçok soru ve endişe olan çalışan, zaman geçtikçe olaylar yaşamaya ve sonuçlandırmaya başladıkça; bu soruların cevaplarını bulmaya, endişelerinin yersiz olduğunu görmeye veya endişelenmesi gereken başka bir sürü sorunlar olduğunu görmeye başlar. Ne kadar uzun çalışma hayatınız olursa olsun, “Ben her şeyi gördüm, yaşadım” diyemezsiniz, çünkü iş hayatında hiçbir şey aynı kalmaz.

Çalıştığınız kişiler değişebilir, çalıştığınız şirket değişebilir, çalıştığınız şirket sistem değiştirebilir hatta siz değişebilirsiniz. Bazen bu konuda yaşananlar, okunanlar yetmez ve başka kaynaklara ihtiyaç duyulabilir. Ama ders çalışma tarzında öğrenmek yerine, olayları bir bütün içinde görmek isteyebilirsiniz. Bunun yolu da iş hayatı hakkında çekilmiş filmleri izlemek olabilir. Senaryoların ve oyuncuların, iş hayatını anlamanızı kolaylaştırabileceği, size yol gösterebileceği pek çok film vardır.

İş Hayatı Hakkında İlk 5 Film 

Yurttaş Kane 


1941 yılında çekilen film, klasikler arasında sayılır. Zengin medya patronu Kane’in hayatını anlatmaktadır.

Wall Street 



1987 senesinde çekilmiş film, genç ve hırslı borsa broker’ı Gordon Gekko’nun iş hayatında yaptıklarını anlatıyor.

Ticaret Yolları 


1983 yapımı filmin oyuncuları arasında Eddie Murphy’de var. Amerikan rüyasını yorumlarken, sizi de cesaretlendirmekten geri kalmıyor.

Glengarry Glen Ross 


1992 yapımı film, Al Pacino ve Jack Lemmon gibi başarılı oyuncularla çekilmiş. Borsa spekülasyonlarını ve yaşananları beyaz perdeye taşımış.

Goodfellas 


1990 yılında çekilen film, bir grubun gizli anlaşmaları, grup içi dengelerin nasıl değiştiği, başarılar ve başarısızlıklar konulu ilginç bir film.

Türkiye ve İş Hayatı Filmleri 


Yakın zamana kadar, en geleneksel şekilde yürüyen iş ilişkileri, son yıllarda bilinçlenen ve eğitim seviyesi artan genç kuşak çalışanlar sayesinde değişmeye gelişmeye başlamıştır. Ancak bu gelişmelerle aynı paralelde film örnekleri henüz çok yoktur. Türkiye’de film sektörü, daha çok tarihi filmler ve eğlence filmleri üzerine çekilen örneklerde yüksek cirolar yaptığından, film seyircileri henüz iş hayatı konusunda çekilen veya çekilmekte olan bir filme para ödemeye hazır olmadığından, gösterilebilecek örnek yoktur. İş hayatını anlatan kitap gibi basılı dokümanların bile henüz çok sınırlı olduğuna bakarak, bu durum anlaşılabilir.

Sinema filmi şeklinde örnekleri göremesek de TV dizilerinde, aile ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri, siyasi ilişkiler gibi diğer konularla iç içe geçmiş şekilde iş hayatını da anlatıldığı örnekler görülmektedir. Bu örneklerde, doğulu büyük bir ailenin ebeveyn ve çocukları arasındaki ilişkiler anlatılırken; ayrıntılı şekilde iş hayatından da bahsedilebilir. İki yakın arkadaşın başlarından geçenler uzun uzun anlatılırken, bu iki yakın arkadaşın aynı iş yerinde ve bazen ortaklık şeklinde çalıştıklarını ve bu ortaklığın hayatlarındaki diğer tüm olayları nasıl etkilediğine şahit olabiliriz. Bu dizilerde işlenen konular, bazen çok abartıldığı düşünülse de gerçeğe oldukça yakın şekilde işlenen konulardan oluşmaktadır.

İp Uçları 


Bu tür filmleri izlerken, bulunduğunuz ülkenin çalışma şartlarını göz önünde bulundurmayı unutmayınız. Filmler, çekildiği ülkenin kültür düzeyine ve kanunlarına göre çekilmiş olabilir. Filmde gördüğünüz karakteri, kendi işyerinizdeki biriyle bağdaştırıp, filmde geçen diyalogun aranızda geçebileceğiniz düşünüp uygulamaya kalkmanız, ciddi bir tartışma ve hatta işinizden kovulmanızla sonuçlanabilir.

Filmlerin senaryolar üzerine olduğunu, karakterlerin oyuncu olduğunu unutmamak gerekir. Filmde gördüğünüz olay, iş hayatınızda yaşadığınız bir olaya birebir uyabilir; ancak sonucu gerçek hayatta çok farklı olabilir. Filmleri, iş hayatını kullanma kılavuzu gibi düşünmek yerine; bakış açınızı ve vizyonunuzu geliştirmek için izlemeniz daha doğru olacaktır. Gerçek hayat ve filmler arasında benzerlikler olduğu kadar, taban tabana zıtlıklar da vardır.

13 Haziran 2015 Cumartesi

Makro Ekonomi Nedir?

Makro ve mikro ekonomi hakkında giriş yapacağınız makalemizde ilerleyen paragraflarda farklı bilgileri bulmanızda mümkün ve bu terimleri anlamak için uzman bir iktisatçı olmanıza asla gerek yok. Yatırım analizleri oluşturulurken bazı oranların ne anlama geldiğini anlamak için kullanabilirsiniz.

Makro Ekonomi Nedir?


Birkaç parça ya da parçalar topluluğu değil, daha büyük skaladan resmin tam boyutunun görülmesini hitap eder. Kişiler arasındaki gelir dağılımı, ekonomik kalkınma paketinin sonucunun ne olduğu, hükümet borçlarına ilişkin analizler ve ne yapılacağının araştırılması, istihdam ve enflasyon oranları gibi geniş ölçekli analizler içerir. Makro ekonominin ilgilenmediği bir bölüm ise belirli bir takım piyasalara ilişkin fiyatlardır. Sektörel bazda incelemeler daha çok olmaktadır. Örneğin, bir araba markasının etkisi mikroya gireceği için otomobil sektörü, sağlık reformlarına ilişkin analizler, tarım ürünlerinin son durumları gibi daha derinlemesine rakamsal oranların, son durumların yer aldığı sistemler tercih edilmektedir.

Mikro Ekonomi Nedir? 


Mikro ekonomiyse; firmalar, para sahipleri ve yatırımları, ekonomik birimlere ilişkin davranışlar ve hane halkları ile ilgili bölüme aittir. Ürün fiyatlarının ya da kira fiyatlarının daha kontrollü hale gelmesi, tarım ürünlerine ilişkin hamlelerin özellikle ithalatla ilgili olanların ülkemizdeki çiftçiyi ne şekilde etkilediği, fabrika atıkları üzerine analiz yapılması ve çevreye olan zararlı etkilerinin boyutlarının bulunması gibi küçük analizler içermektedir. Genellikle mikroya ilişkin olan ve ekonomik anlamda araştırma konusu dışında bırakılma kararı alınan, yani veri olarak kabul gelen bazı unsurlar vardır ve bunlar makronun konusuna girer. Mikronun incelediği bazı veri yapıları da makroya aittir. Örnek olarak, genel fiyatlara ilişkin seviye analizi, toplam üretim kapasitesi, istihdama ilişkin son veriler gösterilebilir.

Her İkisi Birbirinden Bağımsız mıdır? 


Mikro ve makro ekonomi birbirinden asla bağımsız değildir ve mutlaka iç içe giren ve birbirinden destek alan bazı veriler vardır. İki bilim dalı olarak yazılmasının, yani bazı ayrımların yapılmasının iki sebebini sizlerle paylaşabiliriz. İktisat, verilerin doğru analiz edilmesi ve net şekilde şeffaf olarak paylaşılması, anlaşılmasını kolaylaştırması gerekir. Bu anlamda verileri okumada kolaylık sağlanması ilk faktör olarak ekleyelim. Diğeriyse bir firma ya da kişileri çember içine alacak olursak; onlar için geçerli olan bir gayenin, o firma ya da kişi içinde tanımlanan toplum açısından geçerliliğinin olmaması pekâlâ mümkün olabilir.

İstatistiki Verilerin Önemi 


TÜİK tarafından gerçekleştirilen ve saha araştırmalarının bilgisayar ortamına dökülmesi, oranların bulunması ve geçmiş veriler ile kıyaslanmasının yapıldığı iş bölümünün aşamalarını bugün sizlerle paylaştık. Ülkelerde bu derece şeffaf bir yapı olmadığı sürece yatırımcılar açısında güven kaybı oluşabilir ve verilerin yapay olduğu düşüncesi doğarak, sermayelerini geri çekmek isteyebilirler. Diğer taraftan istikrarı yakalayan, büyüme oranları ile göz dolduran ya da önemli ülkelerin peşinden gelen bir ülkede kredi derecelendirme kuruluşlarının da kredi notunda pozitif seyir göstermesi, emin olun faydalı olacaktır. İktisatçılar ve ekonomistler makro verilerin daha derinine inmek için mikro çalışmalara da dikkat ediyorlar.