15 Aralık 2014 Pazartesi

Altay Bilgin Blogger 1 Yaşında ve 100. Yazısı!

Merhaba. Çok uzatmayacağım. Burayı açarken kafamda bazı sorular vardı; blogun çok vaktimi alacağı, yazılarımın istediğim kitlelere ulaşamayacağı, beklide kişisel bir blogun gereksiz olduğu yönünde.

Bugün AltayBilgin.Blogspot.com.tr adresini açalı tam 1 yıl olmuş. Daha dün gibi aklımda bu içeriği girmem. Gerçekten zaman hızlı geçiyor. Geçen 1 yıl içerisinde okurlarıma tam 100 tane içerik sunmuşum. Ve şuan bunu rahatlıkla diyebiliyorum ki; iyi ki burayı açmışım. Blog açmak isteyip benim gibi kafasında soru işaretleri olan arkadaşlara kesinlikle tavsiye ediyorum.

Kişisel blog belirli bir süre sonra insanın günlüğü gibi oluyor. Yazmayınca kendinizi rahatsız hissediyorsunuz. Bazen ilgilendiğiniz alanlarla ilgili şeyleri, bazen çok daha iç dünyanızda olup biten şeyleri, bazen de aslında hiç ilginiz olmayan şeyleri yazıyorsunuz. Ve bu yazma eylemi belirli bir süre sonra alışkanlık haline geliyor. İnsan daha çok yazmak istiyor. Bana göre kişisel blog tutmak insana iyi gelen bir şey. Bir nevi içini dökmek, öğrendikleri paylaşmak gibi! Nasıl bir çocuk yeni bir şey gördüğünde veya öğrendiğinde koşarak gelir annesine babasına durumu anlatır; işte aynen öyle! Kişisel blogu olan yazarda yeni bir şey öğrendiğinde veya olaylar hakkında yorumları olduğunda koşar bloguna yazar ve onu takipçileri ile paylaşır.

Bu yazıyı neden yazdım, çünkü zamanımda çok çekincilerim vardı acaba blog açmalı mıyım, yapabilir miyim gibi. İşte bu tarz çekinceleri olan kişilerin karar vermesini kolaylaştırırım belki diye düşündüm. Kesinlikle açın, aradan 1 yıl geçtikten sonra şimdi neden kesinlikle dediğimi sizde anlayacaksınız.

Nice yaşlara AltayBilgin.Blogspot.com.tr / Beni Okumaya Devam Edin!

O zaman Bunu Kutlayalım!

Eeee Hadi!

PARTY HARD!



9 Aralık 2014 Salı

Kasım 2014'te En Çok Kazandıran Yatırım Aracı Hangisi?


Bir yandan 2014 yılının genel verileri toplanırken, Kasım ayı verileri de birer birer geliyor. 2014 Kasım ayında en çok kazanç getiren yatırım araçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

2014 yılı Kasım ayında en fazla reel getiriyi sağlayan yatırım aracı BIST 100 Endeksi oldu. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile indirgendiği zaman Kasım ayında en fazla reel getiriyi BIST 100 Endeksi sağlamış oldu. Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde % 7,32; TÜFE ile indirgendiğinde % 6,09 ile BIST100 en çok kazandıran yatırım aracı oldu.

2015 yılında dolar, altın ve petrolün nasıl bir yol izleyeceği ise en çok merak edilen sorulardan. Özellikle dolara bağlı olması ve FED'in neredeyse her açıklamasında olumsuz etkilenen altının 2015 yılında fiyatları ne olur en çok merak edilen soru.


Petrolde yaşanan düşüşler nedeniyle de bazı kötümser yatırımcılar petrol kontratlarının 40 dolara düşeceği yönünde tahminler yapıyor ve bu opsiyonu satın alıyor. Tüm bu yatırım araçlarına en doğru analizleri yapabilmek için de 2014 verilerinin iyi bir şekilde değerlendirilmesi ve analiz edilmesi gerekiyor.

Üç aylık değerlendirmeye göre dolar Yİ-ÜFE ile indirgendiği zaman % 2,64; TÜFE ile indirgendiği zaman % 1,19 ile yatırımcısına en yüksek reel getiriyi sağlamış oldu. Külçe altın üç aylık değerlendirmede ise Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde % 6,56; TÜFE ile indirgendiğinde % 7,87 ile yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

2014 yılının geneline baktığımız zaman dolar, en fazla reel getiriyi sağlayan yatırım aracıdır. Yİ-ÜFE ile indirgendiği zaman % 1,90; TÜFE ile indirgendiği zaman % 1,16 ile yatırımcısına kazandırdı. 

Altın ise yine kaybettiren yatırım aracı oldu. Yıllık bazda külçe altın Yİ-ÜFE ile indirgendiği zaman % 6,02; TÜFE ile indirgendiği zaman % 6,70 ile yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

8 Aralık 2014 Pazartesi

Foursquare Nedir? Ne İşe Yarar? Nasıl Kullanılır?

Mobil üzerinden kullanılan sosyal medya sitelerinin belkide ilk çıkış noktalarından biri olan Foursquare günümüzde gerek Türkiye'de gerekse dünyada yoğun bir şekilde kullanılan ve insanların gezdikleri, gittikleri yerler hakkında kişisel yorumlarını, görüşleri ve fotoğraflarını paylaştıkları bir uygulamadır. Henüz Foursquare üye olmamış veya yeni üye olmuş ancak tam olarak nasıl kullanılacağını bilmiyorsanız; bu yazımız içerisinde site ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi öğrenebilirsiniz.



Foursquare Nedir? 


Son yılların en çok kullanılan ve insanlar tarafından büyük bir önem taşıyan Foursquare, “ Gez, Gör ve Paylaş” özelliğinin bulunduğu bir sosyal medya sitesidir. Bulunulan mekanları, gidilen yeni yerleri ve canlı olarak görülen yerleri anında paylaşmanızı sağlayan uygula, günümüzde çok ciddi bir oranda kullanılmayan başlandı.

Foursquare Nasıl Çalışır?


Farklı bir yere gitmişseniz veya o an konum olarak neredeyseniz o bölgeye göre tavsiyelerde bulunmak ve aynı zamanda size öneride bulunulmasını sağlayan bir uygulama.Uygulamayı eğer Mobil cihazlar üzerinden kullanıyorsanız, “GPS” özellik sayesinde çevrenizi tarama yapabilirsiniz. Bulunduğunuz yerde fazla mekan veya güzel yer bilmiyorsanız eğer, o civarda daha önce bulunan arkadaşlarınızı yer bildirimlerine bakarak tavsiyelerine uyabilirsiniz. Ayrıca arkadaşlarınıza siz gittiğiniz yerlerden bildirimler yaparak, Facebook ve Twitter üzerinden onlarla paylaşabilirsiniz.

Foursquare Uygulamasına Nasıl Ulaşırsınız?


Uygulamaya ulaşmanın yolu da çok kolay. Resmi sitesini ziyaret ederek, telefon markanızı seçtiğini zaman, kısa sürede ulaşmış ve çoktan indirmiş olacaksınız. Telefon markanızı bulduktan sonra, zaten indirme seçenekleri kendini belli eder. Kolay bir indirim yaparak, kısa sürede de kurmuş olursunuz. Karşınıza çıkacak olan ekrandan “Telefonuma Gönder” seçeneğini işaretleyerek kısa sürede telefonunuza uygulama iner. Daha sonra Mail ve şifre belirlemesi yaparak, yada telefon numarası kullanarak direk olarak kaydolursunuz. Sonrasında mekanları paylaşmaya başlayabilirsiniz.

Foursquare Nasıl Kullanılır? Arkadaş Ekleme Nasıl Yapılır?



Uygulama size özel olarak “Arkadaş Ekleme” seçeneği sunuyor. Tanıdıklarınızı veya yeni kişileri kolaylıkla eklemiş olacaksınız. Menüde sol atta bulunan Ekleme butonunu kullanarak, “Facebook ve Tiwitter” gibi gelişmiş sosyal ağlar üzerinden kolaylıkla arkadaşlar eklersiniz. Bu sayede arkadaşlarınızın farklı yerlerde oldukları an onları görür veya siz eğer yabancı bir yerdeyseniz, daha önce burada bulunan arkadaşlarınızın nerelere takıldıklarına göre izlenim yaparsınız.

Foursquare'de Facebook ve Twitter Üzerinden Nasıl Paylaşım Yapılır?


Facebook ve Twitter üzerinden paylaşım yaparak, bulunduğunu mekanları belirtmek için öncelikle aktif etmeniz gerekir. Bunun içinde Foursguare ana sayfasına gelin ve oradan “ SETTING” işaretine tıklayarak, hangi sosyal ağdan paylaşım yapacaksanız seçin. Bu şekilde aktif yaptıktan sonra, artık dilediğiniz mekanda yerinizi sosyal ağlar üzerinden çok kolay ve rahat bir biçimde paylaşmış olursunuz. Uygulama sorunsuz ve hatasız çalışır. Sosyal gözükmenin en eğlenceli yolu budur.

3 Aralık 2014 Çarşamba

Erkekler Sevgilinize Dikkat!

Ah bu gönül işleri diyerek başlamak istiyorum. Söz dinlemez ki, her şeye konar. İyi mi, kötü mü, güzel mi, çirkin mi… Bir sözüne, bir bakışına hayran olup içimizde bir kıpırtı olur ve havasına kapılıp gideriz. Sonu mutlu biter veya bitmez. Nasip, kısmet bu işler…

Okuduğum bir haber, bu konuda karşılaşılacak en kötü durum belki de. Bu nedenle sizlerle paylaşmak istedim. Eskilerin dediği gibi "sarımsağı gelin etmişler, kokusu 40 gün sonra çıkmış!" sözünü de eklemek istiyorum.

Gelelim haberimize; İngiltere ordusunda uçak mühendisi olan Owen Morris 8 yıl boyunca Brooke Magnanti isimli bir adli tıp öğrencisiyle sevgilidir ve sonunda evlilik teklifine karar verir. Ama bu kararı verdiği zaman okuduğu bir haber ile hayatının şokunu yaşar. Meğerse 8 yıllık sevgilisi bir telekız ve yaşadıklarını da "Belle de Jour" takma adıyla blogunda paylaşır. Daha sonra çok satanlar listesine giren kitaplar yazan "isimsiz telekız" kimliği ortaya çıkar.

Owen Morris kız arkadaşının adını Sunday Times köşe yazarı olan India Knight'ın yazısında görünce inanamaz ve bir isim benzerliği diye düşünür. Daha sonra da acı gerçekleri öğrenir. Kız arkadaşı yaşadıklarını blogunda paylaşan Londra'nın pahalı fahişelerinden birisidir. O gün Morris'in hayatında kötü olayların, kız arkadaşı Magnanti için de şöhret ve zenginliğin başladığı gündür.

Eski sevgilisine tazminat davası açan Owen Morris, "Hayatını yazdığı kitapta adımdan The Boy adıyla söz ediyor. Kimsenin yüzüne bakamıyorum. Müşterileriyle buluşurken bana, 'Faili meçhul geldi, adli tıp raporu hazırlamam lazım' demesini unutamıyorum. Seks blogunu yaparken de bana adli tıpla ilgili bilimsel makale yazıyorum yalanını söyledi" diyor.

Brooke Manganti, Nörotoksikoloji ve Kanser Epidemiyolojisi konusunda uzman bir doktordur ve 6 yıl önce saati 750 liraya Londra'da bir telekız ajansına bağlı olarak çalışmaya başlar. "Gündüz Güzeli" ismiyle yazdığı blogunda ve kitabında da telekızlığın tüm sırlarını ortaya döker. Magnanti, Londra'ya ilk taşındığı zaman bilgisayar programcılığı ile ilgili bir iş bulur ama telekızlığı daha eğlenceli görür. Eline nakit para geçtiğinden ve tezi için bol bol vakti kaldığından bunu tercih ettiğini de söylüyor.

Magnanti "tezimi tamamlayıncaya kadar bu işi yaptım. Para için seks yapmaktan değil, bunu yazmaktan dolayı zaman zaman kendimi kötü hissettim" diyor. 2003 ve 2004 yılları arasında 14 ay süren fahişelik deneyimini bu şekilde açıklıyor. Owen Morris'in yaşadıkları ise yıllar sonra gündeme geliyor ve şimdilerle de yaşadıkları bir TV dizisi oluyor.

27 Kasım 2014 Perşembe

OPEC Toplantısı Petrol Fiyatlarını Nasıl Etkileyecek?

Uzun süredir beklenen OPEC toplantısı bugün Viyana'da gerçekleşecek. Toplantı öncesinde küresel piyasalar tüm dikkatini bu toplantıdan çıkması beklenen sonuçlara çevirdi. Birçok uzman günlerdir bu toplantıdan çıkabilecek sonuçları değerlendiriyor. Petrol gibi önemli bir madenin bu küresel anlamda bir tehlike içerisinde olması, yatırımcıları da endişelendiriyor.

Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan'ın petrol bakanı Ali Al-Naimi, dün yaptığı açıklamada petrol piyasasının "kendi istikrarını" sağlayacağından bahsetti. Bu açıklama da birçok uzmanın toplantıdan neler çıkacağı hakkında bilgi edinmesini sağlarken, yatırımcıların tahmin yürütmesine de imkan veriyor.


Toplantıdan çıkması beklenen en güçlü sonuç aslında üretimde kısıntı. Suudi Arabistan'ın petrolde yaşanan arz fazlasına rağmen petrol üretimine aynı tempoda devam etmesi fiyatların daha da düşmesine neden oluyor. Petrol fiyatlarının şu anki durumundan ise en çok Venezuela etkileniyor ve toplantı çağrısında bulunan tek OPEC üyesi ülke oldu. Petrolde daha büyük düşüşlerin meydana gelmesi de en fazla Venezuela'yı etkileyecek.

OPEC'in petrol fiyatlarını yükseltmek için günlük 30 milyon varil olan üretim tavanını, 1 milyon veya daha fazla düşürmesi bekleniyor. Uzmanlara göre üretim tavanının günlük 29 milyon varile veya daha da aşağıya düşürülmesi konusunda anlaşmaya varılması bekleniyor.

Hatırlayacağınız gibi petrol fiyatları, Brent petrolünün Haziran ayında zirve fiyatlardan % 30 düşmesi ile bu ay ayı piyasasına girdi. Deutsche Bank yayınladığı bir raporda, "OPEC kotalarındaki indirimler fiyatların istikrar kazanmasında başarılı olmakta ve nihayetinde petrol fiyatlarını yukarı itmektedir" dedi.

OPEC toplantısından alınabilecek bir diğer karar da, mevcut tavanı sürdürmek. Commerzbank AG analisti Carsten Fritsch konu ile ilgili olarak "OPEC günlük 30 milyon varil olan mevcut üretim tavanını teyit edecek ve bu tavana daha iyi uyulmasını isteyecek" dedi. 12 üyeden olan OPEC grubu, onaylanmasından bu yana dördü hariç 34 ayın tümünde bu tavanın üzerinde üretim yaptı. Bu verilere dayanarak son 1 ayda hedefin günlük 974.000 varil üzerinde üretim yaptı.

Çıkması beklenen bir diğer karar da, konu ile ilgili hiçbir şey yapmamak. Suudi Arabistan'ın kendi bütçe sınırlarını akılda tutarak belirlediği fiyat hedefi ile yönlendirilen bir dünyanın aksine, doğru bir üretim maliyeti ile yönlendirilen bir dünyaya gireceğiz şeklinde uzman görüşleri yer alıyor. Ayrıca fiyatların ABD kaya petrolü üretimine zarar getirecek denli düşük bir fiyata ya da Brent petrolü için varil başına 70 dolar, Batı Teksas petrolü için 60 – 65 dolara gerilemesi gerektiği de belirtiliyor.

22 Kasım 2014 Cumartesi

Dünyanın En Korkunç 10 Hapishanesi

Şimdi diyeceksiniz ki, hapishanelerin hepsi korkunç! Gerçekten de öyle, dört duvar arasında yaşamak ve kapalı kalma psikolojisi. Elbette, suç işleyen insanların bu şekilde cezalandırılması konusunda söyleyecek bir sözüm yok. Ama birde haksız yere buralara düşen, üzerine suç kalmış ve isteyerek dileyerek bir suç işlememiş kişiler de var.

Hapishaneler ile ilgili gerçekler ancak içerisinde yaşayan kişiler tarafından bilinebilir ve her ne kadar anlatılsa bile o atmosferde yaşamadan tam bir fikir oluşamaz. Aynı zamanda bu kişiler zaten işledikleri suçlar nedeniyle buralarda cezalarını çekmektedir. Gardiyanların onlara kötü davranmasını, açlık ve pislikle mücadele etmesini de gerektirmiyor!

Gelelim dünyanın en korkunç hapishanelerine;

Rikers Island, New York/ABD


Dizilere bile konu olan bir hapishane. Ünlü "Law&Order" dizisi bu hapishaneden esinlenmiştir. Rikers Adası'nda bulunan bu hapishanede mahkumların şiddet olayları sürekli gündeme geliyor. 2007 yılında 18 yaşında bir mahkum burada dövülerek öldürülmüştü. Birçok kez bıçaklanma, linç, çeşitli şiddet olayları ve zihinsel rahatsızlığı olan mahkumlara karşı sergilenen tavırlarla gündeme gelen bir hapishane.

Gidani Hapishanesi, Tiflis/Gürcistan


2012 yılında ortaya çıkan videosu ile kötü şöhretine sahip oldu. Videoda gardiyanlar mahkumlara akla gelmeyecek işkenceler uyguluyor ve cinsel istismarda bulunuyor. 2005 yılında da bir gardiyan itirafta bulunarak hapishanede bu tarz olayların sürekli yaşandığına şahit olduğundan bahsetti.

La Sante, Paris/Fransa


Aşırı kalabalık bir hapishane olması ve fareler, bitlerle dolu olması ne kadar korkunç olduğunu açıklıyor aslında. Gardiyanların acımasızlığı ile bilinen bir hapishane ve 2002 yılında 73 mahkum atık su kanalından su içerek intihar etmiştir.

San Juan de Lurigancho, Lima/Peru


2500 kapasiteli bir hapishane ve Güney Amerika'nın en kötü hapishanesi olarak biliniyor. Kapasitesine rağmen şu an 7000 civarında mahkum olduğu biliniyor. Diğer hapishanelerin aksine mahkumlar el yapımı eşyalar yapıyor ve satarak parasal kaynaklarını sağlıyor. Bu nedenle de oluşan rekabet birbirilerini öldürmelerine neden oluyor. Aynı zamanda horoz dövüşleri ile de biliniyor.

Black Beach Hapishanesi, Ekvator Ginesi/Afrika


Bu hapishane fare istilası ile ve yiyecek kıtlığı ile biliniyor. Gardiyanlar tarafından uygulanan şiddet ve hastalıklardan kaynaklanan ölümler nedeniyle her yıl birçok can alıyor.

Butyrka Hapishanesi, Moskova/Rusya


1600 yıllarından bu yana işleyen bu hapishane aşırı kalabalık ve hücrelerde normal kapasitenin 10 katının üzerinde mahkum bulunuyor. Bu nedenle de pislik yuvası haline gelmiş durumda. AIDS, tüberkuloz gibi hastalıklar kalabalık olması nedeniyle hızlı bir şekilde yayılıyor.

Kamiti Maximum Security Prison, Nairobi/Kenya


Aşırı kirli bir hapishane ve bu nedenle çok fazla salgın hastalık var. Yetersiz beslenme ve açlık ölüm sebeplerinin başında geliyor. Sürekli isyan çıkmasına rağmen 800 kapasiteli bu hapishanede 3000 mahkum ceza çekiyor.

Gitarama Central Prison, Ruanda/Afrika


İlk başta 400 mahkum kapasitesi olan bu hapishanede, 90'lı yıllarda patlak veren iç savaş nedeniyle kapasite 7000'e yükseldi. O zamanlarda mahkumların hayatta kalabilmek için insan etki bile yedikleri biliniyor.

Kamp 22, Hoeryong/Kuzey Kore


Siyasi suçluları ve bazen ailelerini ağırlayan gizemli bir toplama kampı olan bu yerin resmi adı Kwan-li-so. Buraya girenler, ömür boyu burada kalıyor. Resmi kayıt olmamasına rağmen şu an nüfusun 5000 civarında olduğu biliniyor.

El Rodeo Hapishanesi, Guatire/Venezuela


50 bin mahkum bulunan bu hapishanede, çete olayları nedeniyle dünya üzerinde en şiddet dolu hapishane olarak biliniyor. 2011 yılında çıkan aşırı şiddetli çete savaşı nedeniyle ülkenin askeri kuvvetleri içeriye silahlı müdahalede bulunmak zorunda kaldı.

20 Kasım 2014 Perşembe

Uluslararası Piyasalarda FED Tutanakları Konuşuluyor

FED, dün akşam saatlerinde Ekim ayı FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanaklarını açıkladı. Açıklama öncesi uluslararası piyasalarda büyük gerginliğe neden olan tutanaklar, açıklama sonrasında piyasalara yön verdi. Altın, Gelişmiş Piyasalar, Asya ve Amerikan hisseleri bu tutanaklar doğrultusunda yön buldu.

FED tutanaklarında, Aysun Bayhan'ın blogunda bahsettiği gibi faiz, enflasyon ve ekonomideki iyimserlik konularından bahsediyordu. Amerikan Merkez Bankası, Ekim ayı toplantı tutanaklarına göre politika yapıcılar, 2015 yılında faiz oranını yüzde sıfır seviyesinden yükseltmeye başladıklarında, bu artışın hızının iletişimini nasıl sağlayacaklarını tartıştı.

Dolar


Dolar, FED tutanakları sonrasında değer kazandı ve yen karşısında 7 yılı aşkın bir sürenin en yüksek seviyelerine çıktı. USD/JPY paritesi 10 Ağustos 2007 tarihinden bu yana gördüğü en yüksek seviyeye ulaştı ve % 0,6 oranında değer kazandı. Japonya Merkez Bankası ise dün ekonominin resesyona girmesinin ardından, rekor büyüklükteki teşvik programına devam etme kararı aldı.

Gelişen Piyasalar


Gelişen piyasalar ise faiz beklentisi ile yükselişe geçti. FED tutanaklarının ABD'de faiz oranlarının düşük seviyede kalmayı sürdüreceği spekülasyonunu desteklemesi ile yüksek gelirli varlıklara talebin artması sonucunda değer kazandı. MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi, % 0,1 oranında yükseliş ile 989.91 puan seviyesine ulaştı. Endeks içerisinde yer alan 339 hisse senedi geriledi ve 442 hisse senedi yükseldi.

Amerikan Hisse Senetleri


Geçtiğimiz ay FED tutanaklarında politika yapıcıların ABD'de enflasyon beklentilerinde düşüş işaretlerine dikkat edilmesi gerektiği vurgusu yapmıştı. Dün açıklanan FED tutanaklarında bazı üyelerin merkez bankasının fiyatlardaki artışın yeterli ölçüde olmadığı ihtimaline yönelik dikkatli tutumun korunması gerektiğini belirtti. Bu açıklamalar ile oluşan deflasyon endişesi, Amerikan hisse senetlerinin düşmesine neden oldu. Hisseler tüm zamanların en yüksek seviyelerinden gerilemeye başladı.

Standard & Poor's 500 Endeksi, enflasyon ile ilgili yorumların ekonomiye ilişkin kötümserlik sinyali verdiği endişeleri ile % 0,2 oranında gerileyerek günü 2,048.72 puandan tamamdır. Dow Jones Industrial Average, % 0,1'den az düşüş kaydetti ve 17,685.73 puan oldu. Küçük ölçekli şirketlerin hisselerini barındıran Russell 200 Endeksi ise % 1,1 oranında düşüş kaydetti.

Asya Hisse Senetleri


FED tutanakları sonrasında düşüş gösteren Asya hisse senetleri düşüşünü 2. güne taşıyor. Düşük enflasyon ile ilgili endişeler Asya hisseleri üzerinde de etkili oldu. Japonya hisseleri, yenin dolar karşısında 118 seviyesinin üzerine zayıflamasıyla birlikte yükseliş kaydetti. MSCI Asya Pasifik Endeksi, dün % 0,7 oranında düşüşünün ardından % 0,1 oranında daha düşüş kaydetti ve 139.54 puan oldu.

Altın


Altın, FED etkisinde hala değer kaybediyor. ABD'de faizlerin arttırılacağı beklentisinin doları güçlendirmesi ile 1,200 dolar seviyelerinden tekrar düşüş gösterdi. Dolar hareketlerini izleyen endeksin son 5 yılın en yüksek seviyelerine yakın seyretmesi ile dünyanın en büyük altın destekli Exchange traded fonundaki varlıkların azalması sonucunda 1,200 doların altında kayıplarını korumaya devam ediyor.

Spot altın gün içerisinde New York piyasasında % 0,3 düşüp yükseldikten sonra 1,181.55 dolar seviyesine geldi. Altın, 18 Kasım tarihinde 1,204.68 dolara yükselerek iki haftanın en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Dün ise % 1,2 oranında düşüşle 1,185 dolar seviyelerinde gezindi.

12 Kasım 2014 Çarşamba

BIST 100 Artıda, Altın Ekside…

Borsa İstanbul bugüne yükselişle başladıktan sonra alıcılı seyrini korudu ve 80 binin üzerinde kapattı. Dünkü kapanışa göre 1,991.56 puanlık yükselişle BIST 100 endeksi, 80,394.94 puandan günü sonlandırdı. Altın ise düşük seviyelerini korumaya devam ediyor.

Borsa İstanbul güne, banka hisselerinin yoğun alımları ile yükselişle başladı. Analistler direnç olarak 79.000, 79.500 ve 80.000 seviyelerini öngörüyordu ve bu direnç kırıldı. Pay piyasaları ortalama % 2,54 değer kazanırken, toplam işlem hacmi 4,3 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Gün kapanışında bankacılık endeksi % 4,32; holding endeksi % 2,53 prim yaptı. Günün kazandıran sektörü ise % 9,71 ile madencilik sektörü oldu.

Banka paylarının yükselişi ve % 5 seviyelerini aşan yükseliş ile BIST 100 endeksinin bir haftanın en yüksek seviyelerine taşındı. Bono ve tahvil piyasasında faizlerin üç buçuk ayın en düşük seviyelerine gerileme ve döviz piyasasının sakin seyretmesi ile endeksin hızlı bir yükseliş sergilediği kaydediliyor. Endekste bir sonraki direnç noktasının 80.700 seviyesi olduğu belirtilirken, bu seviyenin aşılması durumunda 82,400 seviyesinin yeniden gündemde olacağı konuşuluyor.

Yarın açıklanacak olan makro ekonomik verilerin ise iyi bir şekilde takip edilmesi gerektiği ve yurtdışı piyasalarından gelmesi muhtemel kar satışlarının karşılanma gücü ile döviz ve tahvil piyasasının seyrinin piyasalara yön vereceği söyleniyor.

Altın tarafına bakılacak olursa, bugün Kapalıçarşı'da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 85 lira, Cumhuriyet altının satış fiyatı 592 lira oldu. Doların son 5 yılın en yüksek seviyelerine yakın seyretmesi ve Brent petrolünün son 4 yılın en düşük seviyelerini görmesi ile yön bulan piyasa etkileri sonucunda altın bugün yatay bir seyir izledi.

Altın, FED'in varlık alımlarını sonlandırması ile güçlenen dolar sonrasında 2000 yılından bu yana ilk defa iki yıl üst üste düşüşle tamamlamaya hazırlanıyor ve 1,163 dolar seviyelerinde tutunmaya çalışıyor.

30 Ekim 2014 Perşembe

FED Bitti Dedi, Altın Dibi Gördü!

FED, olumlu eğelen ekonomik veriler ve ABD ekonomisinin beklenenden fazla büyümesi ile dün varlık alım programını bitirdiğini açıkladı. Varlık alım programının sonlandırılması ile birlikte Amerikan doları güçlendi ve altın talebinin düşmesine bir kere daha neden oldu. Bu düşüş ile altın tutunmaya çalıştığı 1,220 dolar seviyelerinden üç haftanın en düşüğüne geriledi.

İş gücü piyasasında meydana gelen gelişmeleri gerekçe göstererek FED, dünkü toplantısında varlık alım programını bitirdi. Daha önceden faiz oranlarının "kayda değer bir süre" düşük tutulacağın ifadesini kullanan FED Başkanı Janet Yellen'ın 6 Ekim'deki açıklaması sonrasında, dolar endeksi en yüksek seviyelerine ulaştı. Dünyanın en büyük altın tüketicisi olan Çin ise, değerli metal ihracında bir artış araştırması gerçekleştirmeye koyuldu.

FED yetkilileri istihdam oranındaki artışı göz önünde bulundurarak, küresel finans piyasalarındaki son dönemde yaşanan karmaşıklığı göz ardı etti ve planları doğrultusunda tahvil alım programını sonlandırdı. Yükselen faiz oranları ise altının çekiciliğini düşürdü. Güçlü dolarda her zaman olduğu gibi altına olan talebi düşürdü.

Uluslararası piyasalar da FED'in kararları ile yön bulurken, Amerikan dolarında yaşanacak olan birkaç günlük fiyat hareketinin, altının yılsonuna kadar olan seviyesini belirleyeceği ifade ediliyor. Spot altının onsu % 0,6 oranında düşüş ile 1,204 dolar seviyesine gerilerken, ilerleyen saatlerde 1,201 dolar seviyelerine kadar geriledi. Bu seviyeler ise 6 Ekim'den bu yana gördüğü en düşük seviye olarak kaydedildi.

Düşüş devam ediyor ve Kapalıçarşı'da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 85,35 liraya düştü. Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise 579 lira oldu. Çin hükümeti ise ülkenin ticaret verisindeki düzensizliklerin artış göstermesi ile kıymetli metal ihracatlarının 7 kat yükseliş göstermesi ile ilgili araştırmalar başlattı.

23 Ekim 2014 Perşembe

Dünyanın En İlginç 2 Uçağı

Birçoğumuz atlatmış bile olsa uçuş korkusuna sahipti veya hala sahip. Tüm bunları bir kenara bırakın ve şunu düşünün: Ya üretilen o uçakların ilk uçuşuna katılanlardan olsaydınız ne hissedersiniz?

Yapılan bazı araştırmalarla dünyanın en ilginç uçakları listelenmiş. Kimisi başarılı olsa bile kimisi daha ilk uçuşunda paramparça olmuş. İşte bu uçakları sizlerle paylaşmak istiyorum ve gerçekten ilginizi çekeceğini düşünüyorum:

Caproni Ca.60 Noviplano



İtalyan mühendis Giovanni Battista Caproni tarafından transatlantik uçuşlar için Caproni Ca.60 Noviplano isimli bir uçak tasarlanmış. Bu uçak 100 yolcu kapasiteli, 9 kanatlı ve 8 motorlu bir uçaktır. Görüntüsü bir gemi veya uçaktan çok daha farklı olan bu uçak, dengede durabilmek için iki tarafından iki adet dubaya ihtiyaç duyuyor. Toplamda 8 kişilik mürettebat ile uçan Caproni Ca.60 Noviplano, 23,45 metre uzunluğunda ve 9,15 metre yüksekliğindeydi.

Dolu ağırlığı ise 26 bin kilogram olan bu uçak, 30 metre kanat açıklığına sahip. Sıvı soğutmalı 400 beygir gücündeki Liberty L – 12 V12 motorlarıyla havalanan Ca60, ilk kez 1921 yılında havalandı. Ancak ilk uçuşunda düştü ve paramparça oldu. Şans yakalayamayan bir hava aracı olmasına rağmen, kalabalık transatlantik uçuşlarının öncüsü olarak kabul edilmekte.

Hazar Denizi Canavarı (Ekranoplan)


Rusların soğuk savaş zamanında yarı uçak yarı gemi olarak geliştirdikleri gizli bir askeri projenin kod adı, Hazar Denizi Canavarı'dır. 1960'lı yılların ortalarında Amerikan casus uyduları tarafından tesadüf eseri tespit edilmeden önce varlığından kimse haberdar değildi. 20. yüzyılın sonuna gelindiği zaman ise olay çözüldü. Bu canavar aslında Sovyet lideri Nikita Kruscev'in yakın arkadaşı olan Aerodinamik Uzmanı Rostislav Alekseyev'in geliştirdiği ve Ekranoplan olarak nitelendirdiği yeni bir tür hava taşıtıydı.

Ekranoplan, sürekli olarak denizin 15 – 20 metre kadar üzerinden uçup, hızlı bir hareket kabiliyetine sahipti. Ayrıca az bir yakıt tüketimi vardı. Tam olarak havada olmadığı için hem hava radarları hem de tam olarak su üzerinde olmadığı için denizaltı sonar, radarları tarafından tespit edilemiyordu.birkaç değişik modelde Ekranoplanlar, Soyvetler donanması tarafından uzun yıllar boyunca asker ve mühimmat taşınması için kullanıldı.

400 – 500 kişi kapasiteli ve bir seferde yüzlerce ton taşıyabiliyordu. Soğuk savaş bittikten sonra maliyetleri ve bakımsızlıkları sonucunda proje askıya alındı. En büyük handikap ise dalgalı denizlerde uçuşunun riskli olmasıydı. Gemi taklidi yapan uçaklara verilen isim

20 Ekim 2014 Pazartesi

İstanbul'un Yanan Tarihi Mekanları

Taşı toprağı altın dediğimiz, tarihin en güzel yapıtlarını bulunduran İstanbul'da son 10 yılda yanarak kaybolan tarihi mekanları biliyor musunuz?

İstanbul'da son 10 yılda meydana gelen yangınlarda bildiğimi bilmediğimiz birçok tarihi mekan küllere karıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1510 yılından 2000 yılına kadar 648 yangın listeledi ama bunun dışındaki son yangınların bu listede yer almadığı da dikkat çekiyor. Üsküdar'da Fethipaşa Korusu içinde bulunan Hüseyin Avni Paşa Köşkü'nde meydana gelen yangın sonrasında akla yanan tarihi mekanlar geliyor ve araştırma yapılıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin web sitesinde yer verilen yangınlar 300 bin yıl öncesine kadar uzanıyor ve bu yangınlar "dünyada benzerine rastlanmayan birer dram" olarak tanımlanıyor. Böyle tanımlanmasının yanı sıra dikkat çeken bir durumda yangınların hep elektrik kontağı kaynaklı olması...

İşte İstanbul'un küllere karışan tarihi mekanları:

Gaziosmanpaşa Okulu


Beşiktaş, Ortaköy'de yer alan ve otel yapılmak amacı ile boşaltılmak istenen bu ilköğretim okulu, 2002 yılının Temmuz ayında "elektrik kontağı" sebebiyle çıkan yangında tamamen yandı. Yangın sonrası yetkililer yapının tekrar yapılacağı ve eğitim binası olarak işlevini sürdüreceği yönünde açıklamalar yaptı. Ama şu an burada bir otel inşaatı bulunuyor.

Haydarpaşa Garı


Tarihi görkemiyle sizi karşılayan Haydarpaşa Garı, 28 Kasım 2010 tarihinde yandı. Tarihi yapının çatısı tamamen yanarken, bu arazinin otel, turizm, ticaret gibi kullanım amacıyla devredilmesi konuşuluyordu. Yangından sonra basın ve kamuoyunda otel yapılması nedeniyle yakıldığı iddiaları gündeme geldi. Bu iddialara yanıt olarak Haydarpaşa Garı'nın tekrardan restore edileceği açıklandı. Yangının ise elektrik kontağından kaynaklandığı belirtildi. Üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen bugün hala bir onarım yapılmayan gar için, düşünülen proje Belediye ve koruma kurulunca da onaylandı.

Kılıç Ali Paşa Camii


11 Şubat 2011 tarihinde restorasyon sırasında Kılıç Ali Paşa Camii'nin çatısında yangın çıktı. Bu yapı, 1580 yılında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Diğer iki yangında da olduğu gibi yangının çıkış sebebi elektrik kontağı olarak gösterildi.

Hünkar Kasrı


19 Şubat 2011 tarihinde Beyazıt Camii'nin avlusunda bulunan ve tamamen ahşaptan yapılan bu tarihi bina da yangına esir oldu. Yine elektrik kontağından çıkan bu yangın sonucunda binanın üst katı küle dönüştü.

Kapalı Çarşı Kapısı


23 Aralık 2012 tarihinde, tarihi Kapalı Çarşı'nın Örücüler Kapısı'nda da yangın çıktı. Bu bölümün özel güvenlikçilere ait olduğu biliniyordu.

Cağaloğlu Müdürlük 25 Aralık 2012 sabahının erken saatlerinde Cağaloğlu'ndaki 1865 yılında yapılan 5 katlı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası tamamen yandı. 147 yıllık tarihi binanın yine elektrik kontağı yüzünden yandığı açıklandı.

Galatasaray Üniversitesi


22 Ocak 2013 tarihinde 142 yıllık bu tarihi üniversitede büyük oranda yandı. Yangının sebebini bence tahmin edebilirsiniz. Her zamanki gibi elektrik kontağından kaynaklandığı açıklanırken, şu anda yanan binanın restorasyon projesinde betonarmeye dönüştürüleceğine dair eleştiriler yer alıyor.

Kara Mustafa Paşa Camii


Karaköy'de 1766 yılında III. Mustafa zamanında saray camisi olarak yaptırılan Kemantaş Kara Mustafa Camisi'nde çıkan yangında şadırvan, tuvalet, kütüphane, sübyan mektebi tamamen yandı. Muhtemelen bu yangında elektrik kontağından çıkmıştır!

14 Ekim 2014 Salı

Türkiye'de Neden Kobani Gerilimi Yaşanıyor?

Son yılların en acımasız terör saldırılarından birinin sahibi, IŞİD. Tüm dünyaya adını duyuran bu terör örgütü, diğerleri gibi dünyada hakimiyet kurmaya çalışıyor. Dünyaya yapılan bu tehditlerin son kurbanı da, Kobani oldu.

Kobani'de IŞİD saldırıları düzenlendi. Bazı Kürt grupları ve IŞİD arasında yaşanan çatışmalar birçok masum insanın da zarar görmesine neden oldu. Dünya'yı sallayan bu çatışma sonrasında gözler Türkiye'ye çevrildi. Peki, neden Türkiye? Türkiye'den bağımsız olmasına karşın, Almanya Başbakanı Angela Merkel Türkiye'yi duyarsızlıkla suçladı. Peki, Türkiye bu konuda ne yapabilir?

IŞİD terör örgütünün, bazı Kürt gruplar ile arasında gerçekleşen çatışma sonucunda, Kobani'ye yapılan saldırılar ülkemizde protesto edilmeye başladı. Hatta bu nedenle, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ülkemizde çeşitli illerde olaylar yaşandı. Onlarca insan ve iş yerine zarar verildi. Bankalar ve ATM'ler tahrip edildi. Kızılay aracı ateşe verildi. Birçok can ve mal kaybı, zararı yaşandı. Ülkemizde bu olayın bu denli protesto edilmesi ise gerçekten üzücü.

Ülkemizde meydana gelen IŞİD karşıtı gösteriler adeta bir terör eylemine dönüştü. Birçok ilde sokağa çıkma yasağı getirildi. Buna rağmen birçok kişi yaralandı. Göstericiler ağırlıklı olarak Kürt vatandaşlar ve Kürtlerin yoğun yaşadığı iller dışında eylemlere bazı sosyalist partiler, sol örgütler, sendikalar, öğrenci grupları, kadın örgütleri ve aydınların destek verdiği biliniyor. İstekleri ise Suriye'nin kuzeyindeki diğer bölgeler Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi üzerinden gelecek askeri yardımın ulaşması için Türkiye toprakları üzerinden Kobani'ye doğru bir koridor açılsın. Türkiye'nin IŞİD'e verdiği iddia edilen desteğin kesilmesi ve Türk ordusunun Kobani'ye kara harekatı yapmaması isteniyor.

Kürt siyasetçiler, IŞİD'in Kobani içine girmesi ve Türkiye'den beklenen adımların atılmaması üzerine Türkiye'de sokak eylemi çağrısı yaptı. Ama bu eylemlerde ölüm ve şiddet olayları meydana geldi ve HDP'li bir heyet, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile görüştü ve basın açıklaması yaptı. Açıklamada hükümet eleştirildi ve "şiddet, yakma, yıkma asla olmamalıdır" dendi. KCK tarafından yapılan açıklamada ise eylemler desteklendi ama Atatürk büstü, Türk bayrağı ve okullarına saldırı düzenlendi iddiaları eleştirildi.

Hükümet ise Türkiye'nin IŞİD'e kesinlikle bir destek vermediğini dile getiriliyor. Kobani'ye silah yardımı ise her şeyden önce YPG'nin, Türkiye'nin yıllardır savaştığı PKK ile bağlantılı olması nedeniyle gündemde değil.

Ülkemizde yapılan eylemlerde hem güvenlik güçleriyle göstericiler hem de bazı yerlerde göstericilerle onlara karşı çıkanlar arasında çatışmalar meydana geldi. Göstericiler taş, sopa, Molotof kokteyli ve havai fişek kullandı. Göstericilerle onlara karşı olanlar arasında başlayan çatışmalar her iki taraftan da taş, sopa, kesici alet ve silahlı saldırıya dönüştü. Bu da ölümlere neden oldu. Ölümlerin bir bölümü eylemcilerle Hüda – Par yanlıları arasında çatışmalardan kaynaklandı.

Hür Dava Partisi, 2013 yılında kurulmuş, ağırlıklı olarak Kürt illerinde faaliyet gösteren ve İslami çizgiye sahip bir siyasi parti. Kamuoyunda ise Hizbullah örgütünün partisi olarak bilinse de, parti bunu kabul etmiyor. Ama partinin kurulması Mustazaf – Der adlı Hizbullah örgütüyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle kapatılması ardından gerçekleşti. Partinin genel başkanı ve kurucu kadroları, bu derneğin yöneticileri oldu.

KCK eylemlere devam edilmesini istiyor. HDP'liler de eylemlerin devam etmesini isterken şiddet olaylarından uzak durulması isteniyor. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın kendisine gönderdiği mesajında, diyalog ve müzakereye hız verilmesini önerdiğini açıkladı. Eylemler bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Ama boyutu ve yöntemleri, Türkiye'nin Kobani'yle ilgili izleyeceği politikalara ve Kürt siyasetçilerin politikalarına bağlı!

Eylemler ise kesinlikle çözüm sürecini olumsuz etkiliyor. PKK liderlerinden olan Murat Karayılan, 23 Eylül'de Kobani'deki saldırılar nedeniyle Türkiye'yi suçladı ve sonrasında "bizim için süreç bitmiştir" dedi.

Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan ise ortada bir müzakere süreci olmadığını belirtti ve "çözüm için 15 Ekim'e kadar biz bekleriz" dedi. Öcalan 9 Ekim'de müzakere ve diyalog çağrısında bulunurken, hükümet tarafından yapılan açıklamalarda eylemlerin çözüm sürecini tehlikeye attığı belirtilerek Kürt tarafı sert bir dille eleştirdi.

30 Eylül 2014 Salı

Erken Yaşta Zengin Olmak İsteyenler!

Hemen hepimiz gençken para kazanıp emeklilikte daha rahat bir yaşamın hayalini kurarız. Peki, bu rahat yaşama neden şimdi sahip olmayalım ki?

Yaşlanmadan köşeyi dönebilmek için önce para kazanmalısınız. Size yüksek para getirecek sağlam bir kariyer oluşturarak büyük bir adım atabilirsiniz. İyi bir akademik kariyer, doğru bir meslek seçimi ve bunlar için en uygun bölgenin seçimi güzel bir başlangıç olacaktır. Düzenli olarak para kazanmaya başladığınız ise para yönetimi konusunda bilinçli olmalı ve tasarruflu bir kişi olmalısınız.

Tasarruflu olmak tutumlu bir insan olmak demektir ve kendi bütçesini düşündüğü kadar dünya servetine de değer veren bir kişidir. Gelir – gider dengesini iyi kuran bir kişi, parasını iyi yönetebilir. Aynı zamanda eline geçen paradan düzenli olarak bir miktarı biriktirmesi ve bu parayı doğru bir şekilde değerlendirmesi sayesinde gelirini de kolaylıkla arttırabilecektir. Bu sayede de erken yaşta daha çok parası olabilir ve arzu ettiği rahat yaşama kavuşabilir. Bu aşamalar hakkında detaylı bilgileri bu yazıdan edinebilirsiniz: http://borsanasiloynanir.co/yaslanmadan-nasil-koseyi-donerim/

Paranızın hesabını bilerek harcamak, maddi sıkıntıya düşmeden geçinmenizi sağlayacaktır. Bu nedenle gelirinizi mümkün olduğu kadar çok arttırırken, giderlerinizi kısmanız gerekmektedir. Elektrik, su gibi faturalarınızı minimuma indirmek, mutfak masrafınızı iyi bir şekilde değerlendirmek gibi giderinizi kısabileceğiniz kolay noktaları araştırmalısınız. Sonrasında da birikimlerinizi en doğru şekilde değerlendirerek bu hayatın tadını çıkartabilirsiniz.

Bu resim her şeyi anlatıyor diyebiliriz aslında. Genç insanın vakti ve enerjisi var ama parası yok. Orta yaştaki insanın ise parası ve enerjisi var ama vakti yok. Yaşlı insanın ama zamanı ve parası var ama bunları değerlendirecek enerjisi yok. Bu da bize gösteriyor ki, hayallerinizi emekliliğe ertelemeyin. Çünkü o zaman hayalleriniz hala olacak, onları gerçekleştirmek için paranız ve zamanınız da olacak ama enerjiniz olmayacak. Bu nedenle enerjiniz varken, para kazanmayı bilin! Özellikle de genç yaşlarda paranızın kıymetini bilin ve parayı yönetmeye başlayın.


25 Eylül 2014 Perşembe

Yurtiçi Piyasalarda PPK Etkisi

Yurtiçi piyasalar bugün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan toplantıdan çıkacak faiz kararlarına odaklanmış durumdaydı. Faiz kararlarının değiştirilmeme kararının alınmaması sonrasında yurtiçi piyasalar hareketlenmeye başladı. Sabahtan sert satışların hakim olduğu Borsa İstanbul, karar sonrasında hareketlendi.

Bugün öğleden sonra açıklanan Para Politikası Kurulu kararları değişiklik yapmama yönündeydi. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizini % 8.25 seviyesinde; faiz koridorunun üst sınırı olan gecelik borç verme faizini % 11.25 seviyesinde; alt sınır olan gecelik borçlanma faizini ise % 7.50 seviyesinde tutma kararı aldı.

Ağustos ayında gerçekleşen toplantıda da, haftalık repo faizini % 8.25 seviyesinde tutmuş ve gecelik borç verme faizi olan marjinal fonlama faizini % 12 seviyesinden % 11.25 seviyesine indirmişti. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı ise % 11.5 seviyesinden % 10.75 seviyesine düşürülmüştü. Gecelik borçlanma faiz oranı yine değiştirilmemiş ve % 7.5 seviyesinde bırakılmıştı.

Kararın açıklanması öncesinde JP Morgan Türkiye Başekonomisti Yarkın Cebeci, herhangi bir faiz değişikliği yapılmayacağı tahmininde bulunmuş ve "Enflasyondaki inatçı görünüm enflasyon beklentilerini arttırdı ve TCMB'nin kredibilitesinin sorgulanmasına sebep oldu. Küresel risk iştahının da giderek kötüleşmesi lirayı baskı altına almış durumda. Enflasyonunun lira üzerinde daha fazla olumsuz etki yapabileceği endişeleriyle TCMB, politikalarını sürdürerek daha şahin açıklamalar yapabilir" dedi. Yarkın Cebeci'nin bu yorumu da, merkez bankasının faiz kararlarında herhangi bir değişikliğe gitmemesinin nedenini açıklıyor.

Kararların etkisi ile BIST 100 endeksi bugüne, bir önceki kapanışa göre 53.08 puanlık yükselişle 75,246.10 puandan başladıktan sonra ilk seans boyunca en yüksek 75,575.95 puan seviyesini gördü. Seansı bir önceki kapanışa göre 31.00 puanlık yükselişle tamamladı. Kararların ardından ikinci seansa hafif satışlarla başlayan BIST 100 endeksi, 75,270.98 puandan ikinci seansı açtı.

24 Eylül 2014 Çarşamba

"Bir Borsa Spekülatörünün Anıları" Kitabı

Yatırımcı dostlarıma yardımcı olabilecek bir kitaptan bu yazımla bahsetmek istiyorum. Sizlere daha öncede okumanız gereken bir kitap önerisi olarak Kur Savaşları kitabından bahsetmiştim. Yine aynı derecede önemli olan "Bir Borsa Spekülatörünün Anıları" kitabından bahsetmek istiyorum.

Kitap okumanın ne kadar faydalı bir faaliyet ve alışkanlık olduğundan artık bahsetmeye gerek yok diye düşünüyorum. Birçok uzman yatırımcının söylediği gibi profesyonel bir yatırımcı olmak istiyorsanız da, günlük düzenli bir okuma alışkanlığına sahip olmalısınız. Bunu söyleyen yatırımcıların başında dünyanın en zengin isimlerinden olan Warren Buffett'da bulunuyor ve kendinin günlük 300 sayfa kadar mutlaka okuduğundan bahsediyor. Bu bir yatırımcı için okumanın ne kadar önemli olduğunu bizlere kanıtlıyor olsa gerek!

Bahsetmek istediğim kitabın genel bilgilerini sizlerle paylaşmak istiyorum:

Orijinal Adı: Reminiscences of a Stock Operator
Yazar: Edvin Lefévre
Çeviren: Şehnaz Tahir
Yayınevi: Scala Yayıncılık
Yayın Yılı: 1997
Sayfa Sayısı: 382 sf.

Bir gazeteci olan Edvin Lefévre, 1923 yılında dönemin en tanınmış borsa spekülatörü olan Larry Livingstone'un anılarını dinleme fırsatı bulmuştur. Larry, 14 yaşında borsa ile tanışmış ve edindiği bilgileri, deneyimleri ve gözlemleri dünyada milyonlarca borsa yatırımcısına rehberlik etmesi amacıyla paylaşmıştır. İyi bir borsacı olmak istiyorsanız, bu kitaba mutlaka bir göz atmalısınız.

Kitap hakkında yorumlarda, kitabın ne kadar önemli bir yatırımcı dostu olduğunu anlatıyor. Worth Dergisi tarafından bu kitap için yapılan yorum: "Bir Borsa Spekülatörünün Anıları, ilk kez 70 yıl önce basılmış olsa da, sürü psikolojisi ve borsada zamanlama konularındaki saptamaları geçen yaz döviz piyasalarında yaşanan çılgınlığı açıklayacak kadar güncel."

20 Eylül 2014 Cumartesi

Blog Yazısı için Yeni Konu Bulmak [Öneriler, Tavsiyeler ve Yöntemler]

Yeni blog açan herkes bu yola çıkarken; "anlatacak o kadar çok şeyim var ki…" diyerek çıkar. Çıkar çıkmasına da muhteşem bir gaz ve istekle başlayan blog yazarlığı birkaç ayın ardından yerini “konu bulamıyorum ya” “aslında başlığı bulsam gerisini getirmekte pekte bir şey yok” gibi kalıp cümlelere bırakır.

Öncelikle blog sitelerinin başarısının 1. sırrının düzenli güncelleme olduğunu düşünürsek, bir yazarın sürekli olarak bloguna özgün, dikkat çekici başlıklar bulması ve kişilerin daha önce görmediği, bilmediği konular hakkında kişisel yorumlarını yazması gerekiyor. Buraya kadar her şey normal ve şimdi asıl sorular geliyor; "bu konulara nasıl erişeceğiz?" "yeni konu bulmak için ne yapmalıyız?" "nerelerde takılırsak beynimizde ampüller yanar ve farklı başlıklarda konular bulabiliriz?"

İşte bunlar gibi deli sorulara cevap bulabileceğiniz ana başlıklar;

Okutmak için Okumak gerek! 




Benim bir blog yazarına verebileceğim en büyük tavsiyedir sanırım. Ek olarak okumayan birinin okutabileceğine de inanmıyorum. Eğer düzenli içerik giren bir blog yazarı isen, kesinlikle blog takip listen olmalı ve sevdiğin blogları düzenli olarak gezerek yazdıkları içerikleri takip etmelisin. Sadece blog okumakla bitmez, kitap, dergi kısaca gördüğün ve okuyabildiğin her şeyi okumalısın. Okudukça hayal gücün gelişir ve okudukça aklına daha güzel, farklı konular gelir.

Gündemden Ayrılanı Kurt Kapar! 



Gündem konularına yazmayabilirsin. Hatta haber sitelerini sevmiyor bile olabilirsin. Bunlar tabiî ki de blog yazman için sana engel değil. Ancak Dünya siyasi olaylar nedeniyle çalkanıyorken sen gidip dünya barışı hakkında bir konu yazar ve bunu blogunun sosyal medya hesaplarında yayarsan; iki üç saniye sonra hayatında daha önce hiç duymadığın tarz küfürler duymaya başlayabilirsin. İşte bu nedenle günde en az 1 kere daha önce belirlediğin 2 – 3 haber sitesine göz gezdirmeli ve ülkede, dünyada neler oluyor, neler bitiyor bilmelisin.

Türk’ün Aklı S… Çalışır! 




Kesinlikle doğru bir söz, hayatımı etkileyecek en dehşet fikirler hep WC’de aklıma gelmiştir. Neyseki biz sadece blog için konu arıyoruz ancak insanın aklına ne zaman ne geleceği belli olmuyor. Hiç beklemediğin anda aklına gelen fikirleri not almak için yanında not defteride taşıyacak halin yok ama telefonunu çıkartıp onu hemen not alman gerek yoksa bir daha hiç hatırlamayacağın bir başlık olarak kalacaktır. Ek olarak gördüğün komik bir şeyin direk fotoğrafını çekmek daha sonra bloguna başlık ararken çok faydalı olur bilesin.

Sosyal Sosyalim Şıkır Şıkırım! 



Sosyal Medya’yı sevmiyorsan ve takip etmiyorsan, git blogu kapat ve kendine başka meslek falan ara. Eğer sen blog yazarı olmak istiyorsan, zaten sosyal medyada müthiş aktif bir insan olmalısın. Gündemin ve konuların bu kadar hızlı değiştiği bir dünyada yazar olacaksan; sosyal ağların çok güçlü olmalı ve sürekli sosyal medya hesaplarından gündemi takip ederek yeni konular türetmelisin.

SONUÇ: 


Olay aslında basit. Kendinize bir liste oluşturun. En azından ben öyle yapıyorum. Haber sitelerim, Blog sitelerim gibi takip listelerim var. Sosyal medya hesaplarımda özel takip listelerim var. Ve gerçek hayatta sürekli gözlem halindeyim. Yaşam tarzını bu şekilde belirledikten sonra dünya kadar konu geliyor insanın aklına, hatta o kadar çok geliyor ki belirli bir süre sonra elindeki konuları oturup yazmaya fırsat bulamıyorsun!

NOT – İTİRAF: Bu başlıkta "Acaba Bugün Bloguma Ne Yazsam?" derken hiçbir şey bulamayıp bari; "Blog Yazısı için Yeni Konu Bulmak için Öneriler" yazayım bari diyerekten ortaya çıkmıştır.

19 Eylül 2014 Cuma

Ve sonunda Dünyanın En Büyük E-Ticaret Sitesi Borsa’ya Açılıyor!


New York Menkul Kıymetler Borsası (NYSE) bugün tarihi bir güne tanıklık ediyor. Dünyanın en büyük e-ticaret sitesi Alibaba, büyük ihtimalle “dünyanın en büyük borsa açılımı” olarak tarihe geçecek olan halkı arzını bugün yapıyor.

Dünya borsalarını yakından takip edenlerin merak bekledikleri bu halka arzın hacminin 25 milyar doları aşacağı ön görülmekte. Bu miktar ise gelmiş geçmiş en büyük halka arz miktarı. Şirketin ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonuna gönderdiği raporda halka arzın işlem hacmi 25,3 milyar dolar olarak belirlenmişti. Yine aynı açıklamada halka arz hisse fiyat aralığı 66 – 68 dolar olarak belirtildi!


Google, Facebook, Twitter, Apple, Alibaba, Microsoft, Samsung gibi;
Dünyaca Ünlü Şirketlerin Hisse Senetlerini Anlık olarak Takip edebilir ve Yatırım Yapabilirsiniz!


Yıllık cirosu 300 milyar doları aşan Alibaba Grup’un halka arzına dünyanın en büyük finans kuruluşları aracılık ediyor. Şuan için şirketin hisselerini satma hakkı verilen bankalar içinde Goldman Sachs, Morgan Stanley, JP Morgan Chase, Credit Suisse Group, Deutsche Bank ve CitiGroup gibi isimler yer alıyor. Analistler bu açılım ile şirketin piyasa değerinin 167 milyar dolara ulaşacağını ve böylece şirketin Amerikalı rakipleri eBay ve Amazon'u geride bırakacağı yönünde ortak görüş bildiriyor.

17 Eylül 2014 Çarşamba

FED Toplantısından Ne Çıkacak?

Dünyanın nefesini tutarak beklediği FED Açık Piyasa Komitesi toplantısı kararları bugün akşam açıklanacak. 2 günlük toplantılardan alınan kararlar ise büyük merak konusu ve piyasalara yön verme niteliği taşıyor.

FED'in varlık alımlarını azaltma yolundan şaşmayarak 10 milyar dolarlık bir azalma daha yapması bekleniyor ve sonuç olarak 15 milyar dolar olması bekleniyor. Altın bu durumdan hoşnutsuz ve dipleri yaşıyor. 1,236 dolar ons fiyatından işlem gören altın, yatırımcısını kaçırmaya devam ediyor. Yurtiçi, yurtdışı, altın ve dolar bu toplantının kararlarını bekliyor.

Türkiye saati ile akşam 9'da FED Başkanı Janet Yellen'ın konuşma yapması bekleniyor ve kararlar açıklanacak. Piyasalar diken üstündeyken, dolar/TL kuru 2,2070 seviyesinden işlem görüyor ve gram altın fiyatı 87.84 seviyesinden işlem görüyor.

ABD hisseleri ise balon tartışmasının ardından FOMC öncesinde yükselmeye devam ediyor. Beklenmedik bir şekilde gerileyen TÜFE sonrasında FED'in faiz oranlarını bir süre daha düşük tutacağı görüşünün güçlenmesi ile hisselerde yükselmeye başladı. Dün ise son bir ayın en sert düşüşünü gerçekleştirmesinin ardından, yatırımcıların beklenmedik bir şekilde gerileyen tüketici fiyatlarının bugün sona erecek olan FED toplantısında politika yapıcılara faiz oranlarını daha uzun süre düşük tutma şansı vereceği görüşü ile yükseldi.

Yurtiçi piyasalar ise FED öncesinde alıcılı seyretti. Borsa İstanbul günü, düne göre 333,56 puan yükselişle 78.968,11 puandan kapattı. Dolar, Türk lirası ve Euro ise zayıfladı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası doların dünkü efektif kurunu alışta 2,2077 lira, satışta 2,2165 lira olarak açıkladı. Merkez Bankası önceki efektif kurunu alışta 2,2128 lira, satışta ise 2,2217 lira olarak belirlemişti.

Haftaya yükselişle başlayan ve pazartesi günü 2,22 seviyesinin üzerini göre dolar/TL kuru, dün bu yükselişi toparladı ve 2,20 seviyesine indi. Bugün ise % 0,49 yükselişle 2,2106 seviyesinden işlem gördü. Euro/TL ise % 0,44 oranında yükselişle 2,8648 seviyesinden işlem gördü.

15 Eylül 2014 Pazartesi

Emtia Fiyatları Dipleri Yaşıyor

Emtia fiyatlarının geçtiğimiz yıldan bu yana yüzünün güldüğü söylenemez. Bu yıl ise emtia fiyatları Çin'de yavaşlama endişeleri ve FED'in faiz arttıracağı spekülasyonu ile son 5 yılın en düşüğüne indi. Altın ve petrol fiyatlarının öncülüğünde düşüşünü sürdüren emtiaların hangi noktadan destek bulacağı merak ediliyor.

Dünyanın en büyük enerji ve metal tüketicisi olan Çin'de, talebin azalmakta olduğuna ilişkin işaretler var. Aynı zamanda ABD'de borçlanma maliyetlerinin gelecek sene artırılabileceği spekülasyonu devam ediyor. Bu iki güçlü spekülasyon nedeniyle hemen her emtia fiyatı düşük bir seyre hakim ve son 5 yılın en düşük seviyelerinde seyrediyor.

22 emtianın yer aldığı Bloomberg Emtia Endeksi, % 0,4 oranında düşüş gösterdi ve 120.8102 seviyelerine kadar geriledi. Bu seviye 2009 yılı Temmuz ayından bu yana görülen en düşük seviyesine indi. Ardından 120.9786 seviyesinde toparlanan endeks, 2014 yılında toplamda % 3,8 oranında düşüş kaydetti.

Avrupa gösterge ham petrolü olan Brent petrolü, son iki yılı aşkın sürenin en düşük seviyelerinden kapandı. Mısır ve soya fasülyesi 2010 yılından bu yana görülen en düşük seviyelerde işlem görüyor. Altının da dalgalı seyri geçtiğimiz yıldan beri devam ediyor ve 2013 yılında başlayan düşüşler günümüze kadar % 28 oranına ulaştı.

Altın bugün New York piyasasında son sekiz ayın en düşük seviyesine düştükten sonra, düşük fiyatların alım getireceği spekülasyonu ile değer kazandı. Geçtiğimiz hafta ise doların güçlenmesi ve ABD perakende satışların Ağustos ayında son dört ayın en hızlı yükselişini göstermesinin ardından % 2,8 oranında düşüş yaşadı.

Emtialarda görülen bu düşüşler üzerine Royal Bank of Scotland Group Plc'nin tahminlerine göre, Çin ekonomisi 2014 yılında % 7,2 oranında büyüyecek. Önceki tahmini ise % 7,6 büyümesi yönündeydi. Hafta sonu açıklanan Çin sanayi verisi, Ağustos ayında küresel finansal krizden bu yana en yavaş artışını gerçekleştirdi.

FED ise 2014 yılının sonunda bitecek olan aylık varlık alımlarının ardından faiz artırımının zamanlamasını görüşeceği iki gün sürecek toplantısına yarın başlayacak ve önemli kararların alınması bekleniyor.

2 Eylül 2014 Salı

Altın için Taksitli Alım Fırsatı

Bildiğiniz gibi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BDDK, kredi kartı ile yapılan taksitli alışverişleri kısıtlamıştı. Birçok malın alımında taksitli alım kaldırılırken, maksimum taksit miktarı 9'a indirilmişti. Kuyumculuk sektöründe de taksitler kaldırılmıştı. Son bir kararla BDDK, kuyumcu harcamalarına yeniden taksit imkanı sundu.

BDDK, kredi kartı ile yaptığı düzenlemede bir değişiklik yaparak kuyumculuk harcamalarına 4 aya kadar taksit imkanı sundu. BDDK'nın internet sitesi üzerinden yayınladığı bu bilgi Banka Kartları ve Kredi Kartları Yönetmeliği değişiklik taslağına göre, kuyumcu harcamalarının, taksitlendirme yapılmayacak ürünler kapsamından çıkartıldığı belirtildi. Kuyumculuk alışverişlerinde maksimum taksit oranı 4.

Bu düzenlemenin altına olan düşen talebe etkisi olması için yapılmış olacağı belirtiliyor. Aşırı düşen fiyatlar sonrasında fiziki altın alımı artmış ve kuyumcularda altın sıkıntısı yaşanmaya başlamıştı. Altın fiyatları ise 4 günlük düşüşünün ardından toparlanmaya başladı.

Altın fiyatları, Haziran ayından bu yana en düşük seviyelerini gösteriyordu ve satın alımların destekleneceği spekülasyonlarının artması ile altın 4 günlük düşüşünün ardından ilk defa yönünü yukarı çevirdi. Spot altın fiyatları % 0,2 oranında yükselerek ons fiyatı 1,268 dolar seviyesine yükseldi.

30 Ağustos 2014 Cumartesi

SEO ve Sosyal Medya ilişkisine derinlemesine bir bakış


Eskiden SEO adı altında yapılan çalışmalar ile şuan yapılan çalışmalar arasında dağlar kadar fark var. Şuan düşündüğümde; sanki o zaman hiç iş yapmıyormuşuz gibi gelse de olayın derinine indiğimde vaktimin tamamını bilgisayar başında geçirdiğimi hatırlıyorum. Yani SEO değişiyor, yöntemleri ve uygulamaları değişiyor ancak SEO’ya harcanan vakit webmasterlar tarafından sabit ve bu sabit vakitlerinin neredeyse tamamı.

Evet eskiden site açmak büyük bir olaydı. Site iki üç toplist ve foruma eklediğinde ise site neredeyse uçuşa geçiyordu Google üzerindeki anahtar kelimelerde. Tabi ki bu saltanat böyle sürmedi. Ardından düzenli olarak güncellemeler, backlink çeşitliliğine dayalı algoritmalar, pageranklar, no followlar - do followlar, trustranklar falan derken ve en sonunda sosyal medya sitelerinin patlaması ile tüm kayışlar koptu…

Artık SEO ve Sosyal Medya Ayrı Değerlendirilmeli 


İlk olarak webmaster camiası içerisinde Sosyal Medya SEO’nun bir alt dalı gibi görünüyordu. Bence artık olay alt dal olmaktan tamamıyla çıkmıştır. Nedeni benim kendi projelerimde sosyal medya ile neredeyse arama motorları trafiğine yakın bir hit çekmem.

Olayı şöyle düşünelim. Totaline SEO denilen işlemlerin hepsini ne için yapıyoruz? Sitemize hit çekmek için. Eee SEO’nun alt dalı gibi gösterilen bir mecradan daha fazla hit çekebiliyorsam, o zaman oturup SEO ve Sosyal Medya’yı sitem için ayrı sınıflarda değerlendirmenin vakti gelmiş demektir. Zaten büyük portallar ve e-ticaret sitelerinde durum yıllardır böyle. Ancak ben bu konuyu, kişisel blog veya nish alanlarda blog açıp yazan webmaster arkadaşlar için ele alıyorum.

O zaman sosyal medya ve seo güçleri dengelenmiştir denilebilir. Çünkü iki iştede amaç hit çekmek ve iki şekilde de birbirine yakın hitler çekebiliyorsak; olay eşitlenmiştir.

+ Peki bu çalışmanın adı ne? 
- Bence SOSYAL SEO!

SEO ve Sosyal Medya Nereye Gidiyor?


Google 2013 senesinden başından beri bana göre webmasterları çok zorluyor. Sürekli akıllarını farklı şeylere odaklamalarını sağlıyor. Ancak genel bir bakış atıldığında; google bariz şekilde webmasterları oyaladığını görebiliriz. Sürekli yeni çıkan şeyler, algoritmalar, özellikler vs vs vs…

Aynı durum sosyal medya siteleri içinde geçerli. Geçtiğimiz aylarda Facebook sayfalarındaki etkileşimin eğer yayın içerisinde link varsa neredeyse 0’lara kadar düştüğüne şahit olduk. Yani facebook’ta aynı google gibi elindeki hiti kaybetmemek ve elindeki hitten daha fazla para kazanmak için ilk webmsater camiasını kullanıp; ardından ilk onların biletini kesmeye başladı.

Tahminlerimce çok kısa sürede Twitter üzerinden gelen hitlerde de ciddi düşüşler ve etkileşim kayıpları başlayacaktır.

Ancak yinede sosyal medya şuan arama motorları üzerinden trafik çekmekten çok daha etkili. SEO’nun ciddi bir sağlamlığının olmaması ve sosyal medyasız backlink’lerin etkisinin göstermemesi zaten bizi sosyal medya kullanmaya zorunlu bırakmaktadır. Eğer etkili kullanırsanız birçok kelimede çok daha hızlı yükseldiğinize şahit olacaksınız.

Ben kişisel blogumda sosyal medya, seo ve webmaster üçgeni hakkındaki görüşlerimi kısa kısa notlarla sizlere aktarmaya çalıştım. Konuyu sizlerden gelen yorumlarla geliştirebilir ve tartışarak güzel sonuçlar bulabiliriz.

Saygılar…

28 Ağustos 2014 Perşembe

Çin'in En Zengin Adamı: Jack Ma

Çin'de yeni bir milyarder doğdu. Jack Ma ismiyle pek bilmiyor olabilirsiniz ama Alibaba ismini duyduğunuz zaman tanıyacaksınız. Alibaba, E-bay gibi bir e-ticaret sitesi ve Jack Ma da kurucusu.

ABD'de bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük halka arza hazırlanan Alibaba sayesinde Jack Ma, Çin'in en zengin adamı oldu. Alibaba'nın halka arzı ile ilgili Aysun Bayhan'ın blogunda yazdığı haberi okuyabilirsiniz. Bloomberg Milyarder Endeksi'ne göre 21,8 milyar dolarlık serveti ile 49 yaşındaki Jack Ma, artık Çin'in en zengin adamı.

Alibaba'nın halka arz öncesinde açıkladığı ilk çeyrek karı sonuçları 1,99 milyar doları gösteriyor. Bu rakam da bize Alibaba'nın karını üçe katladığını gösteriyor. Jack Ma öncesi Çin'in en zengin adamı, Çin'in en büyük internet şirketi olan Tencent Holdings Ltd'nin kurucusu Ma Huanteng ve serveti 5,5 milyar dolar. Üçüncü zengin ise arama motoru Baidu Inc'nin kurucusu Robin Li.

Bildiğiniz gibi Çin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve milyarderleri ile daha da büyümeye devam ediyor. Çin'de büyüyen bu mal varlıkları üzerine Şanghay merkezli Dalton Investments portfolyo yöneticilerinden olan Tony Hsu, "Çin'de mal varlığı oluşumu, Çin'in gelişmekte olan orta sınıfından faydalanan Jack Ma gibi girişimciler arasında hızlı gelişti" diyor.

New York Borsası'nda işlem görecek olan Alibaba'nın hisselerinin ilk halka arz değerinin 154 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Jack Ma şirketin % 8,8 oranında hissesine sahip.

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Her şey yolunda görünüyor, Peki Altın Neden Düşüyor?

Piyasalara uzaktan bakıldığında genel bir sessizliğin olduğunu rahatlıkla anlaşılabilir. Evet, aslında her şey normal görünüyor. Ancak biz her şey normal giderken altın fiyatlarının artmasına alışmıştık. Ama şimdi düşüyor. Peki neden altında işler daha önceki senelerden tecrübe ettiğimiz gibi gitmiyor? Neden altın fiyatları düşmeye devam ediyor? Bu düşüş geçici mi yoksa kalıcı mı? Gelin bu soruların cevaplarını beraber arayalım...


Okurlarım bilir lafı uzatmayı sevmem, direk cevap veriyorum.
Bana göre; "Altın Fiyatlarında Yaşanan Düşüş 2014 Sonuna Kadar Devam Edecek!"

Tabi ki bu bir tahmin ancak olaya dış pencereye bakıldığında bu tahmin için geçerli sebeplerim bulunmaktadır. Özellikle fiziki altın alımında inanılmaz bir düşüş var. Bunun başlıca nedeni insanların yatırımlarını artık fiziki olarak değil online olarak yapıyor olmasıdır. Özellikle forex piyasası ile tanışan yatırımcıların sayısız enstrüman ile alım satım yapmaya başlaması; altının piyasalardaki değeri düştü.

Bu kadar kolay değil diyeceksiniz. Bende aynen bu kadar kolay diyeceğim. Aksi düşünenlerin Hindistan, Çin gibi fiziki altın alımında zirvedeki ülkelerin 2012 ve 2014 arasındaki altın alım miktarlarına bakabilirler. 2014 senesi altın yatırım dünyasında gözden düşmüştür. Artık yatırımcılara eskisi kadar cazip gelmemektedir. Tabi ki; bu düşüşü fırsata çevirip altın fiyatları düşerken de para kazanabilirsiniz.


Buna ek olarak bu yıl altın fiyatlarının düşüşündeki baş neden olarak gösterilen Rusya Ukrayna siyasi gerginliği devam etmekte. Bu nedenle altın fiyatları yükseliş trendi yakalayamamaktadır.

Sonuç olarak şahsi görüşüm; 2014 sonuna kadar piyasaların altın üzerinde aşağı yönlü bir baskı kuracağı ve altın fiyatlarının düşmeye devam edeceği yönündedir.

22 Ağustos 2014 Cuma

ABD hükümetinden Warren Buffett'a Büyük Ceza!

ABD hükümeti geçtiğimiz gün açıkladığı raporda; dünyanın en ünlü yatırımcılarından olan Warren Buffett’a ait Berkshire Hathaway şirketinin rekabet kurallarını 2 kez üst üste çiğnediğini belirtti. Hükümetin milyarderin firmasına yaptığı bu hareketten dolayı kestiği ceza ise tam 896 bin dolar.

Olay dün CNBC’de ciddi yankı uyandı. Habere göre Berkshire Hathaway'in USG'deki hisselerini artırmaya yönelik planını ABD rekabet kuralları gereği işlem yapmadan önce bildirmesi gerekiyordu. Ancak Berkshire Hathaway firması, bu zorunluluğu yerine getirmedi. Ek olarak CNBC’e haberde Warren Buffett’a gelen bu cezanın benzer davalar ve olaylar arasındaki en yüksek miktar olduğunun da altını çizdi.